SlideShow

1

Kısa Metraj

Hikayelerin nasil basladigindan cok nasil bittigi mi kaliyor akillarda ; merak konusu ... Yine oturup bu hikayelerden birinin sonuna geldik ; mümkün oldugunca tatli bitmesini bekliyordum tatli derken tatli aci demek istedim ama ; neyse diyip geciyorum.
Misinalarda bogulasi geliyor insanin ,
Havaya sarilmis bir balığa inat....
İçimde ki siniri son ses mp3 player yardımıyla kulaklarımdan ve onlara eşlik eden ses tellerimden çıkartıyorum ; yol kısalıyor , hayat kısalıyor bazen ..
Siz hiç komşunuzun çiçeklerine baktınız mı ; sonra o çiçeklere bağlandınız mı ...
Kısa metraj enfes bir filmdi bu ; tek eksiği biraz özveri ...
Kabuğumuzdan bu kadar çıktığımız yeter ; vurgun yemeden dönmeli artık...
Başka bir hayatta başka bir şekilde ...
2

Yasak



Yasak insanlardan başlayıp yasak duygular ve yasak ilişkilerle devam edip bir sürü yasak söyleyebilirim size. Bu yasaklar bizi daha iyi insanlar mı yapıyor yoksa daha mı kötü ; bilemeyiz.Aslında etkisi çok az diyebiliriz çünkü yasakların bizi durdurabilme şansı yüzde yüz değil . 
Neyse bizde oturduk yasak birşeye bulaştık ; heyecanından falan değil . . Bir de bu işin şu yanı var ; bu yasak toplumsal dinsel veyahut kanunsal olarak yasak olduğundan değil yasak demem , bensel bir yasak olduğu için yasak. 
Neyse heyecandan değil diyordum ; evet heyecandan değil .. Hayatınızda kontrol edemediğiniz dişliler arasında yuvarlanan değerli insanlar vardır ; ne zaman kimi niye o dişlilerin arasından çekeceğinizi bilemezsiniz. 
Bir Istanbul dönüşü sekteye uğramış duygularımı başkasının dolduracağını düşünmezdim . Aşk yada sevgiden bahsetmiyorum burda. Öyle bir duygu yok ortada. 
Değer vermek , aslında değer vermekte sevmektir. Yani biz bütün dostlarımızı seviyoruz. O da bir dost ; belki birazcık ötesi. 
Hacı ortada bişey yok  sadece arkadaşız diyesim geldi. 
Güzel şeyler yaşadık.. 1 ay sonra bitmesi gerekecekti , teknik aksaklıklar yüzünden şimdi bitti. Belli başlı hatalara tahammülüm yok ; üstelik bunlar hata değilde suistimalse . Hatta beni uzaklaştırmak için kasıt bile olabilir. 

Kimse bilmeyecek , kimse duymayacak ; buğulu bir film sahnesi gibi kalacak aklımızda ve evrenin karanlık boşluğunda kaybolacak.. Hoppa

2

Kaç Işık yılı !?

Bir Ocak ayının ikinci çeyreğini avucumun kenarına yapışan simit susamlarını kuşlara atarak geçiriyorum ; bazen paylaşmak kadar paylaştığınız şeyin küçüklüğü takılır kafanıza..
Bir kadın çıkıp gelse kapınıza saçları önünde gözleri kirişte ; kapı mıdır sizi kararsız bırakan ?! Başka yer ve zamanlar yaratırken kalbinizin kara deliklerinde ; kaç kez küflendi , kurtlandı duygularınız.. Biz hep sığ ve kompleksli düşündük : nerden emin olabildik ki martıların attığımız balıkları , ekmekleri aradığından... Ya sadece buldukları için arıyorlarsa...
Bacasından çıkan dumanların üstünde seyahat ederken altlarından kayan gökyüzünü seyrediyordu ; geminin kokusu genzini yaksada kuşların yürüyüşü suratında ki tebessümün orda kalmasını sağlıyordu.
Anagramatik düzende hayata yaklaştığında insan çok hoş bulduğu şeyleri boş bulmaya başlıyor yada çirkin... Ya mesafeler ; ya mesafeler !? diye sorası gelmiyor mu insanın .. Hani hiç sevmediğimiz şu mesafeler ..
Kaç adımız birbirimize ..
Kaç km umutlar...
Kaç kadem hayat...
Kaç deniz mili rüyalar...
Kaç ayak ihanetler...
Kaç yard ana rahmi...
Kaç parmak bir bebeğin yüreği...
Kaç arşın Tanrı...
Kaç punto sevgi kelimeleri..
Kaç kulaç nefretler...
Ve kaç ışık yılı ölüm...

Siz kaçın , kaçtıkça sevilir Tanrı kaçtıkça sevilir herşey...
3

Evin Kuzey kısmı

Burnumun tıkanıklığıyla gökyüzünün tıkanıklığı aynı güne denk geldi. Neyse sövmeyeceğim.
Poposunu klozete yerleştirmiş kabız bir insan moduyla kendimi eve yerleştirdim. Çıkasım yok ; varımsı yok .  Kuzey Güney'in 17 . bölümü internete düşmüş ; bizim el izlemez mi! Uzun süredir, Handan hanım karakteri gibi gerici bir karakterle karşılaşmamıştım ; insanın yolda görse dövesi geliyor . Ve tabi kuzey karakteri ; uzun süredir böyle benimseyip sevmedik bir karakteri. Kuzeydir , candır. Eyvallah.

Kıvanç Tatlıtuğ'u sevmememe rağmen bu durum böyle.
Neyse ne.
İstanbuldan döneli 1 buçuk hafta oldu. Depresif damarlarım aktifleşti falan.

 Ne kadar güçlü olursan ol bir çizik yeter öldürmeye.