SlideShow

1

"The Hunger Games:Catching Fire"


Namı diğer AÇLIK oyunları..Yönetmeninden yapımcısına söylebileceğim tekşey böyle para açlığı ve böyle bir açlık oyunu görmedim. Jennifer Lawrence ve ilk filmin güzelliğiyle dün gece filmin 2. serisini sinemada izledim. Ancak pekte sinemalık bir durum yoktu ortada . Hani deseniz ki uçsuz bucaksız aksiyon, görsellik var sinemasına gidelim; yok , deseniz ki çok orjinal senaryo var ortada ; yok , deseniz ki çok süper oyunculuk var ; Woody Harrelson her zaman ki gibi döktürüyor ama rolü o kadar da fazla değil .
Neyse geleyim filme : Serinin ikinci filmi birincisinin neredeyse tıpkısının aynısı .Eğer birinci filmi izlediyseniz ikincisinin son yarım saatine bakmanız herşey için yeterli olabilecektir. Bilgisayar terimi olan copy-paste bu filmle birlikte sinema terimi olmuştur diyebilirim. Hele filmin üçüncüsünü getireceğiz diye boktan bir son yazmaksa bambaşka bir dönüşüm. Sinema sektörünü dizi sektörüne çevirme çabaları mı yoksa para açlığı mı bilemiyorum.
Filmin konusu : Açlık oyunlarından kurtulan ilk çift olan Katnis ve Peeta aşklarını kanıtlamak zorundadırlar.Özellikle Katnis'in azınlığın gözünde bir devrim sembolü olması Başkan'ın dikkatini üstüne çeker. Sırf bu sembolü yok etmek için yeni bir oyun düzenlenir. Bütün bölgelerden eski galipler hayatta kalmak için birbirlerine karşı gelecektir.

Film sadece eğlencelik olduğu için puanım 6.7 . Az olan aksiyon sahneleri ve kostümler de gayet hoş .
3. film sinemalık bir şölen olabilir ; o yüzden bu filmin parasını 3. sü için saklamanız gayet mantıklı olacaktır.

Film hatası: Film de o kadar aksiyona rağmen Jennifer Lawrence'ın tırnaklarının her halükarda bembeyaz olması sürekli göze çarpan büyük bir hata.

İyi seyirler.

1 Sek Raki:

Büşra Bayram

Bu filmi inanılmaz bir biçimde bekliyorken basın gösterimini kaçırmak durumunda kaldım. Hayır yani okuldayım, insanlara hava atıyorum. ehehehe hepinizden önce ben izlicem sizi spoilere bozucam, eleştirmenim ben vuhhu diye. sonra sen çık. Gözterim nişantaşında. O gün de ünlü birinin teşvikiye de cenaze namazı var. Hayır,o günü mü bulmuş ölmek için. Trafik felç anlayacağın. Neyse ben de trafikte dura kalka zorla gittim. Saat 1,30! Film kaçta gösterilmiş 10.30 . Hani Büşra ağlasın mı gülsün mü bilemiyor o sıra. Kafayı yedim de diyebilirim. ZAten City's i hiç sevmiyorum. Asansörde bile görevlisi var. Buyrun efendim hangi kata cıkacaksınız diyor. hayır merdiven çıkmaya üşenen bir insanın asansör de düğmeye basmaya da üşenmesi kadar büyük bir mallığın sonucu mudur o adam bilemedim. o etkilerin altında kalıp filmi izleyemedim.

sonra film vizyona girdi. x kişisiyle anlaştık, gidicez filme. Sen tut, ona sınav gözetmenliği versinler. tek başıma da gidemedim tabi. ertesi gün havasını attığım insanlar tek tek arayıp, film öyle film böyle diye anlatmaya başladılar. lan spoiler vermeyin fena oluyorum dedim. sonuçta hakkında yazmam gereken bir filmdi. ve beklediğim filmdi. :(

Hayır acım büyük ama yorumun da bir kapasitesi var dimi. Ben hala izlemedim. O yüzden yazının da ilk paragrafından sonrasını okumadım! bunları da burada niye anlattım bilmiyorum.