SlideShow

edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8

Korkarak...


Seni sevmemi istemelisin ama korkarak..
Öyle emin olmamalisinda zaten,
Unutma emin oldugun tek sey bildiklerin olmali..
Ve ben senin bildigin degil hissettigin olmak icin varim sadece..

Evet korkmalisin..
Cünkü kalbin daha cok carpmali beni düsündügünde..
Ve bu sadece heyecanla olmaz...

Sebep ariyorsan korkmak icin ;
Buyur yak buradan ..
Ya icimde parcalarim seni
Yada bir parca isterim senden..

He öyle cokta baglanmamalisin bana..
Ayaklarin kalbine itaat etmeli ..
Ben istemem öyle sey,
Düsünsene kalbin gitmek istiyor ,
Sen kaliyorsun..
Öyle gücsüzsen hic yaklasma zaten...

Bide tersi var hersey gibi,
Ayaklarina itaat ediyorsan,
Durma kosa kosa git
Beni büyük bir yanlistan kurtarmis olacaksin..

Birde unutma ,
Ne kadar hatirlarsin bilmiyorum ama ,
Sen varken vardi bu hikaye,
Sen unutursan ben unutursam ,
Hic olmamis gibi döner dünya..

Ve ben sevmem reddetmeyi,
Bana ait olan seyleri..

Seni bilmiyorum,
Bilmekte istemiyorum..
Lakin unuttuysan,
Bu koca bir yalandir
Yada sen zaten hic olmamissindir benim icin...
0

Kullanılmışlık ...

Seni mi özledim , yoksa acılarım mı hırçınlaştı emin değilim ... O yüzden pek yakın
olma bana , geçmişi kullanıp sığınabilirim sol yanına... Oysa sana ait değilim ,
yada başkasına ; hiç olmadım... Bilirsin yavru kedi suratı gibidir vicdanım ,
bir aslan suratından çıkma gururuma kıyasla.. Yine de pek yaklaşma bana , pek iyi
hissetmiyorum ; yatacak bir beden arıyorum yanıbaşımda... Öyle değil tabi ,
pek memnun kalacaksın, yüzeyselliği ergenlikte bırakmışlığım var...Vicdanım sızlayacak,
ama kimse bilmeyecek ,ben seni diye düşünürken kullanılmışlığımı ... İki kişilik bir
oyun bu, ne kazanan var ne kaybeden ...

MeclupCash
0

18 ve Sonrası

Göçebe bir hayatı bilir misiniz , her sene yeni şehirlere taşınmayı ; ve gitgitde sınıra yaklaşarak... Yeni bir ülkenin kokusunu duyarak; gurbet... Sınır tellerinden sonra , mayın tarlasınadır ilk adım... Tellerin üstünde kocaman yazar :"Hoşgeldin 18".. Özgürlüğün başladığı ve bittiği nokta , ufkun ayaklarının altına serildiği yer... İlk heyecanların geçmişte kaldı şimdi, heyecan bu, öyle ünlü bir markanın tasarımları gibi seri üretim çıkmıyor ne de olsa ...  Geçtin ya 18'i koş hemen , sanki yol çok uzunmuş gibi .. İlk mayının basıldığında ki tiz sesini duyduğunda, ayaklarından çok kalbin donup kalmıştır olduğu yerde... Geriye desen yok , ileriye desen yorgunsun ; her yeni adımda bambaşka kaybetmeye başlarsın...  "Hoşgeldin 18"  yerini "Hoşçakal Tutkularım" a bırakır ..
0

Aniden...

Zamansız olmalı bazen, bir yaz yağmuru gibi beklenmedik; güneşin altında dans etmeli damlalar... Zamansız olmalı , bir yaprağın baharda ölüşü, süzülüşü gibi ; yeşilin içinde sarı parlamalı... Zamansız gelmeli aşk , gidiyorumun içine kalmalımıyımları sokmalı .. Ve öyle bir gelmeli ki , orta çağ ordularının ayak sesleriyle ; zafer çığlıklarıyla...  Ve öyle bir kadın gelmeli ki , kral olabilmeyi arzulamalı erkek ve daha iyi bir adam olmayı ... Aniden olmalı herşey ; zamansız bir ölüm gibi çökmelisin üste , çekip atamamalısın !
2

Çiçek Abbas

"Çiçek Abbas" fon müziği gibi olmalı hayat; hızlanan bir melankoli...
0

... 9 ...

Giyotinler kesemez ya düşünceleri, urgan asamaz ya ruhu ; sığındım bir şapkanın altına...
0

Tanrısal Sanrılar ...

Gözlerini kısan görme çabasıyken,
Lanet etti miyoba ve bir intikam satırında unuttuğu kalın kenarlı camlarına...
Tanrıyı düşündü biran ,
Ne zamandır görmüyordu o da kimbilir...
Kim daha çok inanıyordu ?
Kim daha çoğunu kaçırıyordu ?
İnanmalıydı tanrı; görmeden...

Tanrısal Sanrılar
0

1 Saat...

Günde 1 saatte olsa kurtulmalı insan üstünde ki kıyafetlerden... Bir kuru temizlemeciye bırakmalı bedenini, sokaklara karışmalı sonra çırılçıplak... Zift kokan caddelere ruhunun izlerini bırakmalı ayak kıvamında... Toplumla bağlarını koparmalı insan, 1 saatçikte olsa... Dönüp dolaşan düşüncelerine hafıza kayıpları yaşatmalı , kürkçü dükkanına dönmemeli en aciz hayalleri... 1 saatte olsa emanetçiye bırakmalı , kuru temizlemeciye bıraktığı bedenin artıklarını ; arzuyu , bedensel ihtiyaçları... Çıkmalı insan kelimelerden , insan oldugunu bilmemeli ; özgürlüğü tatmalı .. 1 saatte olsa hayvansal olarak yaşamalı içgüdülerini... Zincirlememeli tutkularını , boynuna tasmalar takmamalı ... Günde 1 saatte olsa öpüşmeli insan, dudaklarını boyacıya bırakıp... 1 saatte olsa sevişmeli tenini eskiciye teslim edip... Ve insan 1 saatte olsa ölmeli aslında , dününü mezarcıya teslim edip....