SlideShow

küçük beyoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
küçük beyoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0

Parmaklar arasında kelebek...

Enteresan bir gecenin izleriydi bende kalan , bir kelebeğin kozasında bıraktığı kanat izleri gibi... Bir yabancının ellerinin tenine dokunuşunun melodisi... Doğum günüydü arkadaşımın, turuncu diyoruz kendisine ..
İki kişilik bir doğum günü partisi verdik kb'de(küçük beyoğlu)..
Ufak jestlerin büyüklere göre daha anlamlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz biz, kime göre neye göre düşünmeden..
Öyleyse alalım iki tane ıslak kekimizi.. Browni olur dankek olur markalara takılmadan.. Neden bir değil , biri yer birinin bi tarafı şişer olmasın diye tabikide...
Birde mum bulmak lazım, keki aldığınız tekel bayii pasta mumu satıyorsa bilin ki şanslı gününüzdesiniz ve şansınızı zorlayın ..
Kb'nin iç kısmısında mumları iç ateşimle yakarken sıcak bir elle karşılaşacağımı hiç tahmin etmezdim.. Bir yanıp bir sönen mumları anca iki el yakabilirdi doğrusu..
Parmaklarının uzunluğundan mı yoksa kırmızı ojelerinden mi bilemiyorum , olgundu benden yaşça epey.. Yinede sıcaktı, suratına bakmadan sevdim bu sıcaklığı susarak... Ellerime yerleştirdiği iki pastanın üstünde ki mumları teker teker yakarken yeniden doğdum resmen.. Bir yabancıya bir anlık hissediyordum birşeyler, azsonra herşey bitecekti yanıp ve sönen bir mum gibi... Tekrar dokunduğunda eli elime , kalbim kozasından çıkmış bir kelebek gibi dövme oldu parmaklarına...
Belkide bundan yazıyorum ya bunu buraya.. İlk defa bir parmak arasının üstünde dövme gördüm , bir hayat arası gibi... Yanan mumlar arkamı döndüğümde ona söndü ve tekrar döndüm , mumlar kadar bende istiyordum... Tekrar bıraktığımda kendimi kelebeğin kanatlarına , daha bir sıcaktı, tarçınlı bir şarap gibi... Kısa sürdü , ne kadar uzasada kısaydı bana göre ve hep .. Mumlar tekrar söndüğünde dönecek açgözlülüğü bulamadım kendimde.. Yetinmeliydi insan , bir yabancıyla yetinmeliydi..

Kırmızı ojeli bir kelebek...
Ve bir kelebek kondu bu gece elime , kanatlarını ödünç verdi ; ne güzel şeymiş uçmak...