SlideShow

5

İki Kader


Ne kahpe şeymiş sıcak su  , 
Sen kalkıp diyeceksin ki ;
Şimdi de bütün suçları suya mı yüklüyorsun... 
Günah bende değil,
Dudaklarımdan uzuvlarıma uzanan iki kader var ..
Sen kalkıp kızacaksın şimdi , 
Ne gerek var ,
Bak ;saf suyla aynı kaderi paylaştırıyorum, 
Sevişilesi o eski dudaklarına... 
 
31

Aramak

Kadınlar arıyorum ,
İçlerine duygular sığdırabileceğim ...
Gözlerine geçmişler çekebileceğim..
Kadınlar arıyorum ,
Güzelliklerinde Tanrıyı göreceğim ,
Tenlerinde çöle düşeceğim...
Kadınlar arıyorum ,
Yanlış anladın,
Seni aramıyorum...
1

İnsidious

Film köşemizi uzun süredir ihmal etmekteydik ; umarım özlemişsinizdir. Daha önceleri tür olarak korku filmi paylaştığımı sanmıyorum ; aslında ben sıkı bir korku filmi izleyicisiyimdir. Neden paylaşmamışsam !

Bugün size tavsiye edeceğim film "Insidious"

Klasik bir perili ev senaryosunda başlayan bu film "aslında öyle değil ; haa böyle" dedirten cinsten bir film.
Ruhsal olaylardan hoşlanan biriyseniz kesinlikle izleyin ; çünkü bu sefer öyle höbelek böbelek bir bağlantı kurmamışlar. Gayet sıkça duyduğunuz bir yöntemle bağlantı kurulmuş. Kim bilir film de geçen şeyi siz bile evde kendi kendinize denemişsinizdir.


Filmin konusu: Yeni bir eve taşınan 3 çocuklu ailenin en büyük çocuğu bir sabah uyanmaz ve komada olduğu anlaşılır.Doktorlar hiçbir bulguya rastlayamaz ve bu dramatik durumda annesinin şahit olduğu şeyler gittikçe korkunçlaşmaya başlar... Çocuk komadan çıkacak mıdır ?


Yönetmen : James Wan
Oyuncular: Patrick Wilson , Rose Byrne

Evet benim bu filme korku türü içerisinde ki puanım 8.7 oluyor. Sonuçta korku türlerini diğer film türlerinden ayrı tutarak puanlamak gerekir.
Haydin iyi seyirler.
Korkacak bayan arkadaşlara ışıklarını yakmalarını tavsiye etmiyoruz...
7

Yeni bir ev

Yeni bir ev yeni bir iş yeni bir aşk diye devam etmek ister miydim ki ; yok yok sadece yeni bir ev yeterli. Evet dün öğlen saatlerinde yeni bir eve taşınmış bulunmaktayım.
Eski odama göre birazcık daha küçük olsada sinerjisi daha seksi ; belki batıya baktığındandır. Tek farkı bu değil üstelik ..
Eski ev müstakildi ; uzun süre sonra apartman hayatına geçiş yaptım. 11 katlı öğrenci apartmanı ... Biz aynı evde 4 kişi kalıyoruz ; 3 bayan ve bir de ben.. Şimdilik sadece ağustos sonuna kadar sözleşme imzalamış olsakta  bir pürüz çıkmazsa 10 ağustosta uzun süreli bir sözleşme imzalamayı düşünüyoruz. Umarım sorun çıkmaz  ; çünkü taşınmak harbiden meşakatli iş .
Onun dışında herhangi bir değişiklik yok ; yalnızlık yalnızlık ve parti parti parti ... Tabi bu sadece sizin duyduğunuz kısmı ; bir de duymadığınız kısmında iş ve ders var . Neyse ki ders kısmı tatile girdi ama iş kısmı devam ediyor.
Yeni odamdan size yatak pozları yolluyorum ....
4

Hatırlayamamak


İlk defa blogla aramıza bu kadar mesafe girdi. 15 gündür herhangi bir yazı yazamadım ; yazasım da gelmedi .. Gerçi bunda en yakın arkadaşlarımdan birinin yanımda olmasının etkisi var . Evet istanbuldan arkadaşım geldi 1 haftalığına.. Benim için mükemmel bir haftaydı ; ama malesef bugün geri dönüyor. Her güzel şeyin bir sonu vardır.. Onun dışında erasmusla gelmiş bir türk arkadaş var ; o da haftaya gidiyor. Sizin anlayacağınız haftaya epey bir yalnız kalacağım; eski günler gibi..
Alkol tüketim hızı düşmüş değil ; dün geceyi yine hatırlamıyorum. Yazmadığım 15 gün içerisinde hatırlamadığım 3-4 gün mevcut.
Ne yapalım , hayat diyip geçesim var ..
Neyse haftaya yalnızlıkla beraber kendime çeki düzen vermeyi düşünüyorum. Malum sınavlar falan da başlayacak.
Kısa bir dörtlükle gideyim artık ; çok bile yazdım ...

Hatırlayamadığım gecelerde vardın sen,
Düşünmek ,
Her zaman akıl işi değil,
Bazen kalp işiymiş ,
Hatırlayamadığım gecelerde öğrendim ,
Seni düşünürken...
4

Geceye Saklanmak

Geleceğe dönmek midir aslında hayat ; ya da geçmişe gitmek mi...Kim diyebilir ki bütün yaşamımızın bir sirkülasyondan ibaret olmadığını .. Başlarda herşey bir öğrenişken sonralarında hep bir unutuş değil mi sanki... 
Bütün aşklarım sanayken , evrimleşen bütün nefretlerim de sana değil mi...
İlk nefesini ananın dizleri dibinde alırken, son nefesini vermek istediğin yer yine aynı değil mi..
Olasılıkların olmadığı bir hayatta sana çarpma ihtimalimi sevdim...  1 salise sonra ölme ihtimalimle eşdeğerdi ne de olsa.. 
İlk adımını attıktan sonra bütün koşuşların çocukluğuna değil miydi..  Psikologlar bile bugününü öğrenmek için gitmediler mi geçmişine... İki şeyin zıt olabilmesi aslında aynı olabilmesi değil midir ? 
Paralel dünyalardan daha yakın paralel kişiliklerimiz yok mu bizim... Her seçim de şekillenen ve kirlenen.. 

Bir kadehte ölmezken, bir aşkta nasıl ölsün insan... 
Dua etmeyi bilseydim hepsi tanrıya mı olurdu ; belki ...
Ama sevişmeyi bilseydim eğer hepsi sana olurdu... 
Aynı havayı mı soluyoruz , aynı bedenleri mi giydik ; sanmıyorum.. 

En çok küfürleri seviyorum artık , çünkü en güzel sevgi sözcüklerinden bile daha dürüstler çoğu zaman... 
Acıtıldığında sevebilmeli insan , kandırıldığında değil.. 
Ne kadar istesemde kalmayı sevmedim ; her aşk bir gidişti ... Ama her gidiş bir aşk olmadı nedense... 
Bazen solgun ve heyecansız gidişler tattım... 
Yinede seni seviyorum öpücüğü yerine sitemkar bir veda öpücüğünü yeğlerim.. 
Kalsam bile gidiyor olacağım ; elimde değil...

Haydi kaybolalım;
Haydi geceye saklanalım... 
4

3 leme Hayat

3'leme hayat formülünde yaşar oldum bu aralar..
Okul , iş ve parti 3 lemesinden bahsediyorum tabi ki... Okuldan vakit bulduğumda çalışıyor , işten vakit bulduğum da ise partilere katılıyorum.
-Yazasım yok lan benim .-
Ne bileyim anı olsun diye yazıyorum heralde  ..
Erasmus grubundan bir kaç türkle tanışmıştım 1 ay kadar önce ; aralarından biriyle epey sıkı fıkı dost olduk. Hal böyle olunca partiler daha neşeli ve katılınası hale geldi.. Onun dışında onun ve başka kişilerin doğum günü derken haftada 3 gün partiye atar oldum kendimi .
Tabi benim mantığımda partiler kafayı sağlam bi çekmeden çekilmez. Ee her gün kafayı çekip okula gidip üstüne birde çalışınca vücut kendini salıyor.. Geri kalan vakitlerim zaten yatakta geçiyor.
Onun dışında anladık ki : hiçbir yabancı kadın bize göre değil. Biz duygusalız arkadaş ; sevgilisi olan bayana yaklaşmayız mesela ... Siz yaklaşmassanız biz yaklaşırız mesajını gözümüzün içine içine soktular geçen partide .  Neyse çizgimizden şaşmadık henüz. Umarım şaşarız mı diyesim var yoksa umarım şaşmayız mı ; ben de bilmiyorum..
İyiye ekmek yok arkadaş ; ekmek aslanın ağzında ve siz aslana pisi pisi diye giderseniz aslanın ağzında ki kelleniz olur. O yüzden vakit iyilik vakti değil hile ve kötülük vaktidir. Öyle midir ; öyledir ..
Ben ki istanbul çocuğuyum ; her bokun alasını görmüş adam , nasıl olur da el bebek gül bebek büyümüş piçlere sahneyi bırakırım anlamıyorum.. Yaradılış diyip geçesim var ..
Eski zamanlarda yaşamak bize göreydi ama adaptasyon da bize göre olmalı.. O yüzden eski zamanlarda ki bizi vurup yeni zamanlarda ki bizi doğurma vakti geldi.. Ya da yavaş yavaş geliyor.
Skertirler...