Yatmadan önce safsatasi...

Uyku tutmadi ya yatmadan önce bi yaziym dedim .. Belki kac karakter yazdim diye sayarsam uykum gelir diye düsündüm.. Benim sayacak koyunlarim yok; ciftlikte falan büyüseydim belkim olurdu...

Ben büyük sehir cocugu olarak anca dolmus kuyrugunda kac kisi var , önümüzde ki trafikte kac araba var bu tür sacmaliklari sayabiliyorum.. 

He bide eski sevgililerimide sayabiliyorum lan.. 

Ama bunlarin hicbiri uykumu getirmiyo... 

Gerci benim ayarim kacik .. Koyunda sayabilsem bi boka yarayacagi yok.. 

1,2,3,4,5,6... 

Aa lan 6 nin söyle anisi vardi benim hayatimda diyip düsünmeye baslarim... Ve nasil gelmistik o noktaya diye düsündükce düsünürüm derken bi bakarim saat sabahin 6 si olmus... 

Firat tepkisiyle : eneee aklimin icine kacmis derim... 

Sonra ki saatlerimde kendimle catisarak gecer:

+Olm 1 saat kaldi zaten uyuyup napcan ; uyuyim lan 1 saatcikte olsa gözlerim dinlensin..

-Bak kalkamazsin, hem 1 saat uykuyla mal olursun mal... 

+Bisey olmaz bana uyuycam.. 

Derken calan alarmla 15 dakkalik uyku maratonunuzun sonuna gelirsiniz.

He iste beni böyle bi gece bekliyor yine.. 

He bide buara cok feci rüyalar görüyorum ben diyim bol malzemeli lahmacun sen de yogurtlu tereyagli iskender..

Evet ac karna yaziyorum bu yaziyi .. 

Bu gece rüyamda Nou Camp'ta gol atip yanima atesli bi hatun alip Barcelona'nin en meshur iskendercisine gidecegim... 

Neyse ben son sigarami icmeye gidiym artik .. Yetereince sacmaladim.. 

Herkese iyi geceler/sabahlar olsun... 

Düzen

Hayatta önemli seylerden biride düzen aslinda.. Yasam tarziniza bagli bir sekilde ruh halinizde sekilleniyor..
Düzensiz yasayinca pek bir git gelli oluyorsunuz..
Bir melankolik , bir eglenceli ve birde mazosist...
Hepsi nasil ayni bünyede toplaniyor demeyin oluyor iste..

Gecen hafta ders hayatimla pek ilgilenemedigimden vicdan azabi cekmeye basladim. O yüzden bu hafta bütün derslere gidip extra bir efor sarfedip bütün ödevlerimi yapmaya calisacagim..
Kolay olmayacak tabi; bir elimde sözlük bir elimde notlar ve karsimda ödev , cik isin icinden cikabilirsen..
Ama öyle kolay lokmayi sevenlerden olmakta pek hos degil zaten..

Saat 2 ye geliyor ve ben hala yatamadim; sabah 7 de kalkacagim ama uyumakta istemiyor canim..
Gerci ister 5 te yatayim ister 6 da yarin yinede derse gidecegim..
Hem bugün alkolde almadim buda yarin sabah kalkmami kolaylastiracak..
Bir pazar gününü yani bir haftayi geride birakirken (düzensiz bir hafta) kendime daha düzenli bir yasam icin firsat veriyorum ..
Yarindan itibaren hersey planli programli olmali benim icin.. Yoksa böyle olacak gibi degil ...
Zaten iste ariyorum.. Cebimdeki parayi hergün saymaktan sitkim siyrildi; ay sonu nasil gelecek ulan !

Acilen is bulup biraz para kazanip kendime bisiklet almaliyim.. Yollarda harcadigim vakitte benim programli yasamami engelliyor .. Bu yüzden ilk is bu hafta bir is bulabilmek umudunu hayata gecirmek ..

Yinede yogun bir hafta beni bekliyor..
Siz bayram tatili yaparken bize nanik ...
O yüzden size iyi bayramlar olsun; bize yine koca bir hic düssün...

Ah o memlekette ki eski kurban bayramlari ; üstüme sicrayan kurban kanini bile özledim...

Loveable movie characters

Safligi sembolize eden : Arwen

Tatliligi sembolize eden : Lucy

 

Masumiyeti simgeleyen : Joey

Ve Arzuyu sembolize eden : Selene

O kadin ve bir baska sarki

Yine o kadin cikti karsima ; tesadüfe inananlardansaniz ayni kelimelerde yüzmüyoruz demek ki...

  

Evet iste o kadin ; 

Bir önceki fotografinda pek bi yorumlarda bulundugumuz o meshur kadin... 

Kadindan cok kadin rolünde bir kizi cagristiriyor bana... 

Masumiyeti seviyorum ; unutmamali masumiyet bazen orospu kiliginda bile olabilir.

Görmek, hissetmek ve yazmak...

Ilk önce "La Vie En Rose" lakabi taktigim cok sevdigim insanin bu kadin icin yaptigi yorumu paylasmak istiyorum burada... 

"

Korunası.. ama güçlü..
Sert duruşlu.. ama dişi..
Gururlu.. ama gözü arkada..
Yenileri arıyor ama eskiyi özlüyor..
Sade fona rağmen doğallığa zıt..
...Bir yanı çocuksu, bir yanı kadın..

"

Simdiyse kendi yorumuma geliym ; 

Gözleri öyle ince cizilmis ki ; sanki bütün karanliklari icine hapsetmiste aydinligi ariyor.. 

Ve dudaklarin o sekilsizliginde ki etkileyici kirmizi , arkasina sakladigi hazir olda bekleyen tebessümleri anlatiyor.. 

Oysa o kadar ufak seylere ihtiyaci var ki gülebilmek icin...

Mevsimlerden sonbahar olan bu kadinin birtek sigarasi eksik ; söyle gecmis tüten sigarasi...

Ve beyaz teni öyle bir beyaz ki ;

Ruhu bedeninden daha bas rolde... 

Ve yazinin sarkisi ; aslinda buda büyük bir tesadüf -sadece kelime olarak tesadüf - 

Benyesilecalanelagibicikolataaromalihuysuzbireylülüm'ün tavsiyesiyle az önce hayatima kattigim mükemmel sarkinin adi " Good Friday"  ve paylastigim resimse su baslik altinda paylasilmis cekeni tarafindan :"Black Friday" ... 

Simdi ben bu fotografla aramda mistik bir bag kurmayip ne yapsam diye düsüne dururken ; siz benim paranoyak olduguma karar verebilirsiniz. 

Yada oturup mucizlerein türlü sekilde gelebilecegine inanmaya baslayabilirsiniz... 

Yazinin sarkisi: Cocorosie-Good Friday  ;

Hey babe!

Bogazimdaki aciyi saymazsak huzurlu bir gece geciriyorum.
Beynimi aldirmis gibiyim , ustumde oyle bir anlamsizlik var ki cozemedim...
Ustelik cumartesi gecesi olmasina ragmen sarhosta degilim.
Koca bi alkis ...

Almancama guvenmedigimden gece sokakta gelirken hey babe diyesim geldi; amacsizca.
Oyle film repligi gibi bi iki kere seslendirdim bunu ama birine yonlendirmekle yonlendrmemk arasi...

Yagmur altinda yakalari kaldirilmis montumun icinde kirli sakallarimi oksayarak kalin sesimle kendi kendime hey babe demek beni hosnut etti..

diyorum ya anlamsz hissediyorum diye...

belkide bu kadar hiz zararlidir.
cok cabuk adapte oluyorm ve bunyem bnu kaldirmiyor..

Hayatimi cok deneysel gordugumden ; oyunsal da olabilir yada filmsel ; kendimi hayvani bir karakter olarak niteliyorum..

Sokaklari her adimimda oksarken , yukseliyor golgelerim bu yabanci duvarlarda ...

gecenin sarkisi:
nina simone-feelin good

Iki kisilik resim...

Simdide iki kisilik bir fotograf paylasacagim..
Bu paylastigim fotograflar internetten alintidir.
Bu paylasacagim fotograf Almanya'nin Köln sehrinde bir köprüde cekilmistir. Yani bana pekte uzak bir hayat hikayesi degil ...

 

Evimiz bir köprü olsa hep aramizda ki en uzun mesafe bir ucundan diger ucuna olsa... 

Hem hep gece olsa senden iki tane olsa ; ben gölgenede asik olurdum ... Onlarda el tutussa aslinda karanliklarinda aska yenik düsecegini ögretsek dünyaya... 

Altimizdan sular akip gitse; onlara inat daha siki sarilsak birbirimize... 

Bir köprü olsak birbirimize ; bir uctan bir uca kossak hep birbirimize... 

Sokak lambalarimiz hic sönmese ; gözlerinden görsem aydinligi... 

Bazen küsüp sadece en uca kacabilsen; geri dönecegin saniyeyi sayarak.. 

Ve bir köprü olsak ; 

Sehir, ülke , dünya önemsemeden... 

Yazinin sarkisi: Jehan Barbur - Uyan

Resim yorum falan

Resmin yanina yorum eklemessem olmaz. Ben bakmayi degilde gormeyi sevenlerdenim sanirsam.. He bide bir sarki yakistirmaliyim resmin yanina iste boyle birsey..
Alalim resmimizi ...
Aldik mi; aliyoruz...

Bu resim simdi bana o kadar cok sey anlatiyor ki ; neresinden baslasam bilemedim..
Belirginlesmis gögüs uclari cocukluk safligini yitirmis bir genc kizi simgeliyor ama bir amasi var .. Asagi dogru inildikce carpik bacaklar carpiyor göze . O gögüs uclariyla pek bi ironikler ..
Neden mi ironikler ?
Cünkü o carpik bacaklar sanki kendini korumaktan oyle olmus .. Safligini korumak icin carpiklasmis bacaklar görüyorum ben orada... Ikinci bir zar ; sans olsa coktan düses gelirdi..
Ve asil hayati noktaya geliyoruz : sac rengine ...
Siyah ceketini pek bi asi sekilde ustune giymis ama sac rengi siyaha pek bi tezat..
Siyah agirlikli yasada depresif ruh hallerinden kurtulmak icin sac rengini degistirmekte bulmus careyi..
Evet ben bu fotografta safligini yitirmis ama onu korumaya calisan ; depresif yarali bir guzellik görüyorum.
Siz ne görüyorsunuz ; bilmiyorum...

Yazinin sarkisi : Jehan Barbur  -Neden