SlideShow

1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0

Sokak lambaları


Açmaz bir sokağın,
En gebe gecelerinde
Karanfil soluyan
Ateş böcekleri gibiyim.
Aydınlatırken
En mahrem yerlerini,
Yatağın altına kaçıyor
Bütün günahlarım;
Karanlıktan korkan
Bir masal katili kıvamında.
Kim demiş ışık sesten hızlı diye,
Hele o kokun varken,
Benim için,
Hepsi körüklü tren,
Eminönü Samatya
Arası giden.
Hem yıllar,
Neden öğrenmedi
Emeklemeyi,
Bakir küçüklüğümden...
E tabi,
Ne gerek vardı,
Başka birinin sevdiğini,
Ranza tadında azat etmenin
Heyecanıyla koşmayı öğrenmek varken...
Sana koşmak,
Bana düşmekti aslında.
En kaldırım yaralar,
En büyük karalardı kalbimde.
Sen sokak lambalarıydın,
Bense karanlık..
Kusura bakma be,
İyi aldandık... 


Image Source:https://www.deviantart.com/diesel-420/art/Lamplight-Symphony-144070611
0

Al

Al cenneti,
Avuçların iki
Sırılsıklam asılı
Kalmış arasında
Kızıl denizi...
Al kalbi,
Sürahilerin bir
Susuz yazılı
Sen arasında
Bozuk yemini...
Al sessizliği,
Uçların beş
Sonsuz sığılı
Boz koynunda
Yolsuz seferi... 


Balmerhoa Remembrance de şiirin şarkısı olsun gelsin.
0

Ne Farkeder


Bir şiir denemesi bu, 
Sus;
Yok, sadece,
Yanına -luk eki koymadığımda...
Hem belki gece,
Sivrilir göğüs uçlarında...
Hem benim hayallerim,
Anca büyüyor,
Gözlerinden damlayanlarla...
Kim bilir ,
Neler sığdırırdık,
Açsaydın kollarını,
Ya da bacaklarını
Birbirinden çok uzaklara...
Hem ne farkeder...
Yaşanmamışlıklar,
Prezervatiflere benzer...
Artık ne farkeder ! 



0

Fenerbahcenin son haline bir bakis


Fenerbahce hakkinda ne kadar yazmamak icin dirensemde bugün hirsima yenik düstüm. Vitor Pereira ilk geldiginde ne kadar cok sevindik ; ulan dedik bu sefer agresif ve ofansif bir top oynayacagiz . Nitekim 3 mac sonra hevesimiz kursagimizda kaldi . Adam bildigin podyumlarda kaslarini catan ama disarida yumos olan model cikti basimiza . Gerci allahin sevgili kuluymus ; alves ,meireles , nani sakatlandi sansina . Bi de mehmet topal sakatlansa hizir mi geldi diyecem o derece. Gerci vitor dan once baskalarin sucunu konusalim . Biz selcukla yillar boyu oynadik , ve sonra baroni ; hatta bi donem begendikte baroniyi ; düsünün o kadar yoklukta kalmisiz. Simdide mehmet topal ; bi aldilar yine demirbas gibi yerlesti.
Bana dünya üzerinde boyle futbolcular gosterin ; yok arkadas nesli tukendi bunlarin . Karsilastirma yapalim ayni bolgede ki oyuncularla ; kasimpasa donk , besiktas hutchinson , barcelona rakitic , real toni kroos , man .u schweinsteiger , dortmund kagawa .  Bizim topal , meireles defansif ortasaha olayini yanlis anlamislar . Defansif ortasaha demek ileri hatlara destek veren dikey paslarla ataga hizli cikmayi saglayan gerektigin de geriye dönüp defansa destek verecek oyunculardir. Bizde kiler ofansif defans oyunculari ; genelde defans yapip yuzyilda bir ataga cikiyorlar.
Neyse gelelim ideal kadroya.
Fabiano
Sener-kjaer - ba- caner(hasan ali)
Ozan tufan
Markovic - alper(volkan)- diego - nani
Fernandao(Van Persie)

Duruma gore cift santrafora donulebilir . Ama bu kadroyla asla oynamayacaginiz sey 1 den fazla defansif orta sahadir. Bir fenerbahceli olarak ajax ve galatasaray maclarindan ümitsizim maalesef.
Bahsettigim kadro dizilisine dönerse belki bir kipirdanma olabilir ama bu dizilise takimin alismasi da zaman alacaktir. Alperin takimdan sogumus oldugu, Diegonun fazla forma sansi bulamamasi ve sürekli elestirilmesi ve Van Persienin tripleriyle Perreiranin acemiligi birlesince ortaya zor bir durum cikiyor.
Pererira'nin ya son haftasi yada uzun süreli bir birlesmenin ilk haftasi.
Bana göre derbi maci belirleyici bir unsur olmasa da Türkiye de bu tür maclar teknik direktörler icin dönüm noktalaridir. Oysa ki böyle maclarda skoru her zamankinden daha fazla olarak futbolcular belirler. Cünkü tek gecelik performanslar bu tür maclarda hayati önem tasirlar.

Simdiden Avrupa'da bütün takimlarimiza basarilar; haftasonu oynanacak derbide ise hakeme basarilar diliyorum.

0

Boşluklar



Eksikleri sorgulayınca tamamlanmıyor boşluklar ; ne de olsa hayat boşluk doldurmaca oynamak kadar kolay değil . Eksik olan kelimeleri yerine yerleştirince en mükemmel cümleler oluşmuyor her zaman; özellikle o boşluklara yüklem gelmek zorunda olunca herşey o cümleye yükleniyor ve sana. Aslında ben ve sen o kadar karışığız ki birbirimize ; arada ki fark sadece yüklemin ağırlığında çıkıyor ortaya. Hızlı olamıyor insan bir rapçi kadar sadece boş beyaz bir kağıda yazarken .. Konuşmak üşengeç insanların eylemidir belki de  ve korkakların ,  yazanlara oranla. Boş hayatları boş insanlarla dolduran bir Tanrı ; sıkıntı. Konuşmak yerine arada sırada yazmayı tercih eden bir Tanrı ; cesur.  İki eylemi aynı anda yapmaya çalışan insanlarız biz ; aynı anda hem düşüp hem uçmaya çalışıyoruz ; olduğumuz yer her zaman Tanrı'yla Şeytan arası. İkisini de seviyorum  zaman zaman.Suçlamayın beni ; siz değil misiniz bazen karanlıktan zevk alan. Küçük kesiklerinden akan kanı kana kana içen  , komşunun çığlıklarından tahrik olan. 
Sizi bilmesem kendimi özel hissederdim ama maalesef. Hepimiz aynı olmamışlığın olmuş gibisiyiz. 


-Ve Tanrı terk etti insanları şeytanın kucağına. Yaşamak, öğrenmektir kötülüğü.- 
0

-Se -Sa



Bir şiir olsam mahrem yerlerinde biterdi dizelerim ,
Bir aşk olsam tek gecelik sönerdim ... 
Bir kitap olsam sikeni olurdum cahil beyinlerin ..
Bir film olsam kan seks ve alkol ...
Bir kul olsam sığ(ç)mazdım kul sıfatına .. 
Bir insan olsam hep -se li - sa lı biterdi cümlelerim.. 
Haydi siktirip gidelim....
2

Kaç Işık yılı !?

Bir Ocak ayının ikinci çeyreğini avucumun kenarına yapışan simit susamlarını kuşlara atarak geçiriyorum ; bazen paylaşmak kadar paylaştığınız şeyin küçüklüğü takılır kafanıza..
Bir kadın çıkıp gelse kapınıza saçları önünde gözleri kirişte ; kapı mıdır sizi kararsız bırakan ?! Başka yer ve zamanlar yaratırken kalbinizin kara deliklerinde ; kaç kez küflendi , kurtlandı duygularınız.. Biz hep sığ ve kompleksli düşündük : nerden emin olabildik ki martıların attığımız balıkları , ekmekleri aradığından... Ya sadece buldukları için arıyorlarsa...
Bacasından çıkan dumanların üstünde seyahat ederken altlarından kayan gökyüzünü seyrediyordu ; geminin kokusu genzini yaksada kuşların yürüyüşü suratında ki tebessümün orda kalmasını sağlıyordu.
Anagramatik düzende hayata yaklaştığında insan çok hoş bulduğu şeyleri boş bulmaya başlıyor yada çirkin... Ya mesafeler ; ya mesafeler !? diye sorası gelmiyor mu insanın .. Hani hiç sevmediğimiz şu mesafeler ..
Kaç adımız birbirimize ..
Kaç km umutlar...
Kaç kadem hayat...
Kaç deniz mili rüyalar...
Kaç ayak ihanetler...
Kaç yard ana rahmi...
Kaç parmak bir bebeğin yüreği...
Kaç arşın Tanrı...
Kaç punto sevgi kelimeleri..
Kaç kulaç nefretler...
Ve kaç ışık yılı ölüm...

Siz kaçın , kaçtıkça sevilir Tanrı kaçtıkça sevilir herşey...
6

Düşündüm de ...

Kışlık kıyafetlerini üzerine geçirmiş bir kadınla,
Üstü örtülü sevişmelerimizdi sonbahar ... 
Düşündüm de ; 
Dünyada ki bütün şeylerden arınmış vücudunla ,
Aşk yaşamayı seviyordum ben ,
İç çamaşırların dahil... 
Omuzlara tutunmuş bluzun askılı kadınında,
Karşılıklı intiharlarımızdı ilkbahar...
Düşündüm de ,
Tanrıda ki bütün şeylerden arınmış ruhuna rağmen,
Tek başıma ölmeyi seviyordum ben, 
Sen umutlarım dahil... 
6

Be My Darkness

(Fotoğrafta ki kişi Hero'dur.)
Şarkı(son zamanlarda takıldığım bir parça)

Gel karanlığım ol diyebilmek isterdim ; 
Korkularının cesaretimle sevişmesini izleyebilmek ... 
Küçücük bir odaya kaç m2 yalnızlık sığabilir ; 
Ya kalbim kaç m3 pompalayabilir saniyede ... 
Kim bilir kaç azrail bekler her köşe karanlıkta ,
Ve kimbilir kaç sen bekler beni her azrailde ... 
Kaç yaşam seni bana getirirdi bilmek isterdim ;
Çoktan göze aldım ölmeleri...
5

İki Kader


Ne kahpe şeymiş sıcak su  , 
Sen kalkıp diyeceksin ki ;
Şimdi de bütün suçları suya mı yüklüyorsun... 
Günah bende değil,
Dudaklarımdan uzuvlarıma uzanan iki kader var ..
Sen kalkıp kızacaksın şimdi , 
Ne gerek var ,
Bak ;saf suyla aynı kaderi paylaştırıyorum, 
Sevişilesi o eski dudaklarına... 
 
31

Aramak

Kadınlar arıyorum ,
İçlerine duygular sığdırabileceğim ...
Gözlerine geçmişler çekebileceğim..
Kadınlar arıyorum ,
Güzelliklerinde Tanrıyı göreceğim ,
Tenlerinde çöle düşeceğim...
Kadınlar arıyorum ,
Yanlış anladın,
Seni aramıyorum...
10

Arkaya kaçamak bir bakış


Blogda ufak turlar atarken arkada bıraktığımız kış geldi aklıma .. Hep birlikte çeşitli depresyonlara girip çeşitli maskerlere aşk adı taktık.
Şimdi güneşle bezenmiş bir yazı kucaklarken , kendimizi dünyevi zevklere kaptırdık . Ne hoş diyesim var ; hoş olmasına hoş ama her güzel rüyadan uyanışta daha bir yorgun olmaz mı insan , daha bir yıpranmış..
Bu ara ruhsallığımı yitiriyorum , bedenim ruhumdan daha baskın ..
Geceleri yalnız kalmadığımı  farkettim  bu aralar.. Hep dışarıya çıkıp kalabalığa karıştığımı ..Yalnızlıkla sevişmeyi hayat tarzı haline getirmiş biri için enteresan bir durum . Acaba yalnızlıktan korkmaya mı başlıyorum ; çiçek bulamamış bir arı gibi yok olmaya mahkum muyuz ? Yada güneşin altında yağmura muhtaç olan gökkuşağımıyız .. Yalnızlık yavaş yavaş yok ediyor mu bizi ...
Çarşamba gecesi takıldığım kızla karşılaştım dün ; hatırlamadım , konuşasım da yoktu ... Çarşamba dans ettik takıldık falan dedi ; kısa ve net hatırlamıyorum dedim. Henüz çok kirletmediysem de kendimi pek uzak sayılmaz.
Hayal kırıklıklarını başka bedenlere saklayan biri mi olacağım ; pek sanmasamda, korkutucu bir gerçek olarak üzerime gelen bir soru bu .
Kendimle pek az konuşuyorum bu aralar , haliyle tanrıyla da ...
Beni terketme diyebilmek isterdim ... Oysa terkedilmişliklerin en büyüğü benden banaydı..
Kaç kez terkettim bir beni bir başka bene ... Kaç kez alıştım hiç tanımadığım gecelere...
Bugünler de şunu anlamaya başladım : tanımadık bedenlerle sevişen insanların yalnızlığını..
Gece çökünce , bilmediğiniz bedenlere istediğiniz ruhları sığdırabilirsiniz , istediğiniz sıcaklıkları tenlerine hapsedebilirsiniz...
Düşünsene ;
Kaç kadında seni buldum farkında olmadan , 
Kaç öpüşte seni tattım ..
Kaç orgazmda sana geldim... 
Kaç kadınlıktı aşk .. 
Kaç kez karıştı göz yaşım terime.. 
Sen bilmezsin ,
Kaç sevişmenin kaç ölmek olduğunu... 
1

Yokuş yukarı sevda

Yokuş yukarı bir sevdaydı bizimkisi ,
Saçlarına tutunamayan boncuklar,
Hep hızlıydı kalp atışlarımızdan... 
Yokuş yukarı bir sevdaydı bizimkisi, 
Miyavlamayı öğrememiş kedilerin bakışları, 
Hep masumdu iç tanışlarımızdan.. 
Yokuş yukarı bir sevdaydı bizimkisi, 
Kaldırımla sevişen rüzgar ,
Hep şehvetliydi tutkularımızdan ...
Yokuş yukarı bir sevdaydı bizimkisi,
Toprağa koşan bir ihtiyarın ki,
Hep daha kaderdi birbirimize yuvarlanışımızdan...
Yokuş yukarı bir sevdaydı bizimkisi ,
Hiç düşemediğimiz bir sevda....
13

Ya Sen Yoksan


Kalbime giden bütün damarlar gibi , kaderimin bütün yolları sanaydı... 
Ya sen yoksan ? 
Kim bilir ; 
Belki de bitiş çizgisi olmayan,
Engelli bir koşuydu benimkisi ... 
Üstelik sisli havalarda yapılan bir koşu,
Görüş mesafesi 1 ışık saliyesini geçmezdi... 
Bedenimi tamamlayan ruhum gibi, hayatımın bütün inançları sanaydı...
Ya sen yoksan ? 
3

Seviştiren


Parmaklarımın eğimiydi,
Ellerimi seviştiren ... 
Avuçlarıma sığan dünyayken,
Bütün dualarım tanrıyaydı ... 
Gözlerimin değimiydi,
Ruhumu seviştiren..
Dudaklarım suya değerken,
Bütün seraplarım sanaydı...
Nefeslerimin şehvetiydi,
Bedenimi seviştiren...
Kalbim sana üşürken , 
Bütün güneşler uykudaydı... 
Toprağın nemiydi, 
Ölümü hayatla seviştiren... 
Ve unutma,
Aşkın faniliğiydi ,
Bizi seviştiren...  
0

Adım

Senli satırların, 
Kellelerini vuralı çok olmuştu ... 
5'er atlıyordu dizelerden,
Akrep... 
Ve Tanrı koşuyordu,
Şaşar adım. . 
Demli anıların, 
Kanını emeli çok olmuştu...
Oluk oluk akıyordu teraslardan,
İnanç... 
Ve Tanrı korkuyordu, 
Kaçar adım... 
Yalnızlığı,
Karanlıkla seviştireli çok olmuştu... 
9'ar doğuruyordu ölümlerden,
Hayat... 
Ve Tanrı bağırıyordu , 
Susar adım... 
Ve ölüyordu,
Bir kadın ,
Adım adım... 
4

Çesine


Dünya bitmişçesine,
Uçsuz ve sihirliydi,
Elma-cık kemiklerin...
Düştü ve kayboldu
 İç organlar dünyasında,
Yer çekimim...
Cenneti bulmuşçasına,
Koca pencereme, 
En güzel perdeydi,
Kara kirpiklerin... 
 Tanrı,
Dudağı yaratmayı unutmuşçasına
Öyle güzel öperlerdi ,
Parmak içlerin...
Bedenini kaybetmişçesine,
Tutkulu sevişirdi, 
Nefes
Nefese 
Kelimelerin


6

Kadınım


Yastıkları kaplanlar gibi tırnaklamak zorunda kalan , hayata sabır kavramını katan anneler..
Bir yılın 12 aya tekabül ettiği dünyada 9 ayın bir hayata tekabül ettiğini öğreten anneler...
Fedakarlıkları Tanrıyı aşmış sol yanı kocaman anneler...
Bir hastane odasında Dünyaya mucizeyi öğreten anneler...
Bir yuvanın en sağlam kalesi olan anneler...
Suskun kalbimizin dili olan anneler...

Hepsinin anneler günü kutlu olsun ...

Ey hayatımın kadını  ,
Yanında olmak isterdim bugün , aslında hergün  ;
Birlikte uzun yıllar teptik ,
Aklımın ucundan bile geçmezdi bu kadar uzak kalacağımız...
Mutluluğumun ve başarılarımın mimarısın...
Ama bu öyle bir aşk değil ...
İlahi aşkla bile kıyaslanamaz ...
Ellerinin arasında giden bebek arabasından başka hiçbiryerde
Daha güvenli hissetmedim ben...
Bir adım ötede ki odada uyurken ,
Nefesini duymaktan başka birşey
Daha mutlu etmedi beni ...
Seni Tanrıya kafa tutabilecek kadar seviyorum ..
Çünkü sensiz cennet bile cehennemden kötüdür...

Seni seviyorum hayatımın Kadını ...
Anneler günün kutlu olsun


6

Tanrı Değilim

Yine yalnızlık dolduruyor kadehleri , 
Dudaklarının bulanmadığı geceleri ,
Hayallerim kırmızılıyor... 
Ateş böcekleri bile sevişiyor, 
Nede olsa duman olmayan yerden çıkmıyorlar... 
Sevişmek diyince Tanrı geliyor insanın aklına ,
İnsan diyince birşey gelmemesi gibi... 
İstemekle isteğini bilmek arasında ki farkı , 
Birbirine doğru kayan iki yıldız arasında arıyorum... 
Sonrası karanlık, 
Ne yazık,
Yıldızları ,
Sadece sırt üstü yatarken görebiliyorum, 
Sırf bu yüzden Tanrı olmak güzel şey ... 
Yüzüstü yatarken ,
Yıldızları görebilmek... 
Ya da ya da , 
Yanında olmadan seni görebilmek... 
Kaçıncı günaha terkederken kendimi,
Terkedilmişliklerin babasıymışım gibi hissediyorum,
Söylemene gerek yok ,
Biliyorum,
Tanrı değilim , 
O da ben değil ....... 
0

Siz Anlamazsınız!


Siz anlamazsınız;
Yaşadığım bütün aşklar,
Kendimeydi oysa ...
Bir zinciri kopmuş salıncaktım ben,
Dünyayla tek bağlantım,
Yere sürtünen sol köşemdi...
Siz anlamazsınız,
Dil yüzü görmemiş,
Bütün küfürlerim kendimeydi,
Gördüğüm tek şey,
Koca bir delikti...
Siz anlamazsınız, 
Şatafatlı cümlelerimin hepsi,
Tanrıyaydı oysa...
Tanrıyla tek bağlantım,
Anlayamayan sizlerdiniz... 
Kim bilir belki de ,
Anlatmak için yaratılmamışımdır , 
Yinede 
Siz anlamazsınız.... 

Bir Hayalcinin Şizofrenik Halüsünasyonunun Gerçek Yansıması