SlideShow

0

The Dark Knight Fallen


The Dark Knight filmi ile 2008 yılında seyircilerin gönlünde taht kuran Christopher Nolan 2012 de büyük bir hayal kırıklığı yarattı. En azından bu benim şahsi fikrim. 
Sanılan o ki Nolan 4 sene içerisinde yaşının ilerlemesinden dolayı zeka kıvraklığına önem vermeyi bırakmış. Hani sadece aksiyonun para etmediğini sinema dünyasında bilmeyen yoktur  ; ama bunun ötesinde film içerisinde ki  aksiyon da yeterli değildi. 
Neyse aslında sorun aksiyonun yeterli olup olmaması değil ; asıl sorun filmi ayakta tutacak bir karakter olmamasıydı. 
The Dark Knight'ta Heath Ledger'ın inanılmaz performansıyla Joker karakteri herkesin aklını başından almıştı. Hatta hala bile videoları ve resimleri insanların sosyal sayfalarını süslüyor. 
Ayrıca Joker karakteriyle yansıttıkları o zekice düşünülmüş planlar ve yanında getirdiği o hoş aksiyon bizi büyük bir The Dark Knight hayranı yapmıştı. 
Dört sene büyük bekleyişin ardından bu kadar hayal kırıklığı beklemiyordum açıkçası. 

Nolan'da tatmin olmamış olsa gerek ; o kadar ünlü oyuncuya boğmuş ki filmi.Marion Cotillard , Anne Hathaway, Joseph Gordon-Lewitt  ve Tom Hardy. Bunlar kadroya yeni katılmış dört yepyeni yüz. Hepsi de birbirinden ünlü. Başrolde ki Bale haliyle pısmış kalmış filmde . Tom Hardy Bane karakteriyle pek bi yavan kalmış ; beklenen heyecanı yaratamamış. Değişik bir karakter yaratmaya çalışmışlar ama Bane'in hikayesi bizim eski Türk filmlerinde ki klişeleri bile geçememiş . 

Sıçmışlar batırmışlar desem yeridir .. He gitmişler IMDB' de The Dark Knight la aynı puanı vermişler ; evet 8.9 vermişler .
Benim bu filme puanım 6.2 dir . He öyle izlenir ama aksiyon izlemek için de 3 saat baş ağrısı çekmeye gerek yok. 

Hadin eyvallah. 

4

Yumruk

İnsan herşeyin kahramanı oluyor da , bir kendinin ki olamıyor. Akan göz yaşlarımı kimse durduramıyor. Herşeyin ötesinde sadece babama yazasım var . Bana güvenseydin herşey bambaşka olurdu! Şartlanmış hayatımıın koşulsuz satırlarında şuursuzca koşuşumun 25. yılındayım.
Beni herşeyin ötesinde gözlerimin ıslaklığından kurtaracak tek şey yine kendimken , başka şeyleri düşünmeden edemiyorum . Hayat organizması üzerinde ki asalak yaşama biçimimi sorgulamadan yoluma devam etmek ne kadar bana göre ! Hayatımızda ki izleri ne kadar süre taşıyoruz yada o izler ne kadar taşıyor bizi .. Viskiyi sevmem genetik mi ; yoksa buzların vücuduma yayydığı soğukluk mu genetik. ..  5 bira sonrasında yarım şişe viskinin sonundayım ; gözlerim şiş ama hesapladığım sebeplerden dolayı değil . Hayatımım bütün yorgunluğunu belli sebeplere borçluymuşçasına duygusallık kusuyorum . Bir rocky edasıyla acı yok , acı yok desemde göz yaşlarım öyle demiyor.  Sevdiğim herşey bir diş kıvamında kanal tedavisinie uğrarken hayatım dolgulardan ibaret.  Evet ; bugün dişçideydim .. Elimi tutacak birilerini tercih etsem de karnımda birleştiğim ellerimle hayatta ki bütün acılara karşı gelmek zorunda oldugumu anlatan dişçi de ..
Saat sabahın 5 ' ini gösterirken benim kafamda gecenin bir yarısını gösteriyordu. Ölmeden önce ki gece yarısı demek istemezdim ama öyle de değildi zaten . Kurtların kuzu olmadığı , viskinin şeker olduğu bir masaldı bu . Ötesinde gökyüzünün photoshopla çizmekti bulutları hayat. Hani herşeyi bi köşeye bırakıp içinizde ki nefreti boks eldivenlerine sığdırırsınız ya işte hayatta bazen öyle birşey . Yıllar boyunca çeneniziin sağ altına yediğiniz o sağlam kroşeyi düşünürsünüz. Peki Ne için ? ! Ne için ! ...
Ne kadar kroşe yersen ye attığın yumruk aynı yumruk ; tek farkı ne kadar isteyerek attığın .. Tutkulu bir yumruk Tanrıyı bile sarsabilir .... !!!
1

Suç mahalli

Biz ki milletin sekiştiği çam ağaçlarının gölgesinde aşk yaşayan nesiliz . Biz kii Tyrex'in alt atası , barbarların soyuyuz. Montaigne gökkuşağına tutunamadı , Einstein 'a küçük geldi enerji , Nietzsche sınırları zorladı .. Bir piç daha doğar mı derken biz doğduk. Şimdi ben bir cümle kurarım olmaz çünkü korkarım ; kim bilir birisi ileride dua yapmaya kalkacak bir ötekisi ata sözü ...
Sizin tövbe dediğiniz günahları biz yaşıyoruz size daha beylik laflar söyleyebilmek için .. Yok lan orası yalan ; günahtan keyif aldığımızdan diyeceğim o da yalan .. Şeklimize göre yaşıyoruz ; bir kek kalıbı değiliz nihayetinde ; ona göre günaha girelim .6 bira bir şişe sprite bir şişe kola ve bir şişe viski aldım bugün ; epi topu 13 euro ödedim hepsine = 30 tlcik.  Amına koduğumun dünyasını anlamış değilim ; bu alkol boku yaşadığım yerde keyif ve ucuz. Ama güzelim memleketimde günah ve pahalı. Arkadaş günahı bile bu kadar pahalıya satıyorlarsa siz düşünün sevap kaç para ?! Ben size böyle konuşuyorum da siz siktir edin beni ; hani takıp ne yapacaksın ; ne demiş bi abimiz tak açacaksın tak ..!..
Neyin kafasını yaşıyor lan bu geyiklerini ben de az yapmadım bizim arkadaşlarla ; vallahi 2 bira içtim abi ...
U2 fena girdi with or without you şarkısıyla ; kimisi hayatında domates olmadan yaşayamaz kimisi hıyar bense you diyorum . Öyle de bi libidom var. Oha çok benli bi yazı olmaya başladı , oysa ki ben benli bi kimse de değilim hani .
Ufaktan kaçayım ; dur lan mesaj verecektim alamayanlar için .
Suç mahallinde canlı kalıp masum olunur mu  ; prezervatiften olan çocuğun günahları sayılır mı !!
4

Kapasitesizlik

Acep biraz özlenilmişmiyimdir ; bilemedim . Yazarların girdiği yazamama tribi değil benim ki ; bildiğin yazmaya küsmek başka şeylerle barışmak. Neymiş ilham dediğimiz şey orospuymuş , yalnızlık pezevenk. Şimdi siz orospuyla prezervatifsiz ilişki olmaz da dersiniz. O zaman yazdıklarımı 3D gözlüklerle okumayı deneyin bakalım yine aynı zevki veriyor mu?! 
Keskin bi kalemim yok biliyorum , üstelik bir zenci yada köşe yazarı da değilim. Ayrıca belirtmeliyim ki ben ırkçı falan değilim ; ancak koyu tenli insanları betimlemede bir üşengeçlik ve kapasitesizliğe sahibim. Kapasitesizliğe sahip olabilmekte bambaşka bi olay ya neyse ... 
Şimdi oturup gogol kıvamında ispanya kralı olmak vardı yada o kapasiteye sahip olmak ... 
Gökyüzünü skip atan bir yağmur var buralarda ; performansı uzun ritmi istikrarlı ... 
Böyle yazıyorum ama gün içerisinde seks yapmışlığım da yok. Ters çağrışım yapıp kareköksel mesajlar veriyorum .  Hem uzatmayayım mesafeleri kısaltmayayım .. Bir delikten öteki deliğe kaç km var sanki ; hayat bir golf sahası ve ortada toptan bol birşey yok..  

Şimdi ben size "Ve" leri özelleştirseydim aklınıza ne gelirdi... Soru cevap oyunu oynayasım geldi ; tabi benim size ruh halimi betimlemem lazım ama öyle bir yağlıboya yok.. Pastel olur belki ama henüz yeterince eskimişliğim yok. 
Tantuni iyi giderdi şimdi ... 
1

This Means War


İki adam ve bir kadın... Bu aşk üçgeni karşımıza çok sıksada bu üçgeni enteresan yapan ikizkenar üçgen olması ve o iki ikiz kenarın ajan olması..
Tabi ki bu tarz filmler hayatınızın filmi olmaya aday filmler olamazlar ; o yüzden okumaya devam etmeden önce o beklentiyi kafanızdan tamamen silip atın.
"This Means War" ülkemiz de " İyi olan kazansın" adıyla vizyona girdi.
Yönetmenliğini McG yapıyor. McG aynı zamanda meşhur Supernatural dizisinin yapımcısı.
Başrollerde ise Warrior filminde yakından tanıdığımız Tom Hardy ,  Chris Peine , Reese Witherspoon ve Inglorious  Bastards filminin yıldızlarından Til Schweiger var.
Filmin konusu ise kısaca şöyle :
Birbiriyle çok yakın dost olan iki ajan aynı kıza aşık olur . Aralarında kız üstüne iddaaya girerler.  Bakalım kızı kim kapacaktır ; hangi ajanın numaraları işe yarayacaktır.

Bu filme puanım 10 üzerinden 6.2
Eğlenceli ve görseli iyi olarak nitelendiriyor ; iyi seyirler diliyorum .
0

Stockholm

İskandinavyanin baskenti , kuzeyin venedigi ve daha bir cok lakabiyla isvecin sozde guzel baskenti stockholm..
21-25 nisan arasi stockholm evarkadaslarla ufak bir gezi yaptik. Ucak biletleri tabiki en ucuzundan ryanair, konaklama ise 2 gece havaalani ve 2 gece hostel olarak tam ogrenci (capulcu-maceraci) isi.
Zaten gittigimizde bizi karsilayan soguk hava gezinin super olmayacaginin habercisiydi. Cesitli ic catismalarin getirdigi gereksiz sikintilardan bahsetmeyecegim. Stockholm birbirlerine baglanmis adalardan olusan siradan bir sehir.. Tabi stockholmu ozel yapan bazi seyler var ; ornegin bir cok muzesi olmasi , cevresinde binlerce ada olmasi , ikinci ana dilin ingilizce olmasi ve tabi ki adalari arasinda vapur turlari olmasi . Biz butcemizden dollayi meshur geyik etinden tadamadik , muzelerin hepsini gezemedik ve vapur turu yapamadik. Tabi bunda stockholmun fiyatlarinin yuksek olmasinin da etkisi buyuk. Yine de planladigimiz gibi vasa muzesini gezebildik ; hostu. Pahaliliktan bahsettim ; bunun yani sira para biriminin kron olmasina da deginmek istiyorum . 1 euro 9 kron olunca fiyatlar daha da yuksek gozukuyor insanin gozune . Neyse bi kerelik gormeye gidilecek birsehir. Oyle cok ozel bulmadim. Cektigim bazi resimleri de eklerim . Eyvallah
1

İnsan da eşşektir ...

İnsanlar da eşşektir aslında... Hep bişeyler taşırlar üstlerinde.. A ve B noktası bellidir ; tek sorun x bilinmeyenidir herhalde..
Taşımak dedik ; açalım bari. Kimi insan fazla sır saklayamaz ağır gelir kırar dilinin kemiğini  , kimisi fazla dert taşıyamaz kıyar canına , kimisi fazla malı mülkü taşıyamaz gökyüzüne döner burnu , sevgi ve ilgi de böyle işte.. Herkesin taşıyabileceği bir sınır vardır ; herkese farklı dozlarda vermeli , önce analiz edip öyle..
Tabi biz de müzik seti değiliz , azaltıp yükseltebileceğiniz bir ses düğmemiz yok .. Hal böyle olunca ya hep ya hiçe giriyor mesele . Neyse siz bakmayın bana ; benden bi bok olmaz...
Hayat güzel geçiyor ; iş güç derken takılıyoruz. Bu ara okul da tatil ; boyuna iş güç ... Bizim portekizli de dün dönmüş ; şu iş arkadaşı olan.
Yırtık pantolonu , saptal yürüyüşüyle toplantıdan içeri girdiğinde öğrendik dönmüş olduğunu ; tabi herkes içinden bu ne hal lan diye sormuştur kanımca. Bense hemen bir fikir ürettim ve onu Türkiye'ye Özgür Kız reklamı için transfer etmeyi düşündüm. Belki menajeri olarak iyi para koparabilirim turkcellden.
Neyse ben kaçar . Göte kapak bir ceza ödemesi var gidip şemsiyeyi açtırmam gerek. Haydin eyvallah.
He bu arada öptüm dilli falan. . .