Ülen ülen; uzun süredir beni korkutacak güzel korku filmi arıyordum. Yerli filmleri tek başına izleyince üç harflilerden dolayı tırsıyorum ama yabancı filmler beni çok tırstırtamıyor. Gerçi ufak çocuklardan biraz tırsmıyor değilim. Neyse geçenlerde The Boy filminin fragmanına rastladım. Aha dedim en çok üç buçuk attığım iki unsur bu filmde mevcut: Çocuk,Oyuncak.
Planı yaptım ve dün gece attım kendimi sinemaya. Akşam 23.15 Suaresine gittik. Oh dedim bu gece tırsıcam sonunda. Nerdeee ak ; bende şans mı var... Arkamıza 8-9 erkekli kızlı alaman 20'lik piçoslar oturmaz mı..Ebenizi züküym; hayvan gibi ses yapıyorlar, gülüyorlar falan. Zaten hem gençler, hem içkili hem de salak. Filmin ilk 10 dakkasının ırzına geçtiler; e malum korku filminde insan moda giremeyince piç oluyor. Kimseyi dövmemek için bir kaç bin kere içimden sabır çektim; ondan önce bi iki kere uyarmıştım gençleri. Neyse tam sessizleşti derken bir irkilme sahnesinde arkamızda ki kızlardan birinin hayvan gibi bağırması ve sonrasında kahkaha komasına girmesiyle film yeniden piç oldu. 20 saniye sonrasında elemanlardan biri apar topar kalkıp kafamıza çarpa çarpa koltukların olduğu bölümden çıkıp merdivenlere yöneldi. Filmin yansıttığı ışığın altında merdivenlerden inen eleman fiskiye gibi ağzından garip sıvılar çıkartarak Mission Complete dedi. Evet sağolsun merdivenlere kustu ibnetör. Ondan sonra içeriye hakim olan koku bizim için son noktayı koydu. Apar topar çıktık salondan... Daha öncesinde bir görevliye şikayet etmiştim ama o da hayatından bezmiş olduğu için "İstediğiniz filme girebilirsiniz" diyip kestirip atmıştı. Bizde gecenin 12 sinde sinemada hepsi başlamış olan filmlerden hangisine gireceğimizi aramaya başladık. Hateful 8 vardı; izlemiştik, Deadpool; ilk yarım saatini kaçırmak istemiyordum. Hail Ceasar; salla. Ahanda baktık; Dirty Grandpa..Atladık girdik. Lan De Niro ne hallere düşmüş ; adam Galatasaray'dan beter hale gelmiş. Galatasaray mı maddi zorluk çekiyor Robert De Niro'mu emin olamadım. Adam gitmiş 72 yaşında, Zac Efron'la birlikte damli dötlü filmde oynamış. Ben severim böyle filmleri; bana göre bol eğlenceli bol cıbıldak karılı filmlerdir bunlar. Kısa bi özenirim orda ki fanfini fona; that's all.
Öyle de abi De Niro nedir ya; yazık değil mi lan adamın kariyerine. Adam bildiğin yıldız olan genç aktrislerin yaptığının tersini yapmış; hani ünlü olmak için önce Porno filmlerde yada açık seçik sahnelerde oynarlar ya ...
Neyse lan kendime döneyim ; bana da yazık değil mi. Korku filmi diye gidip , Zac Efron'un zükünün üstünde arı izledik. Eşeğin zükünde kelebek bile daha cazipti. The Boy'da güzeller güzeli, meme uçlu geceliğiyle Lauren Cohen'ı izleyecektik sözde.
İşte böyle yazık oldu sinema gecemize.
Bir daha ki sinema gecesinde görüşmek üzere.