SlideShow

2

Tanrının İskelesi


Ayaklarımı sarkıtırken,
Tanrının iskelesinden ,
Parmaklarımı yalayan,
Dalgalarla avunurdum ... 
Yosun tutmuş ,
Ayakları üstünde,
Kim bilir daha ne kadar taşırdı beni... 
Yüzüm sonsuzluğa dönük,
Gelecekleri arkadan beklemek... 
Biz karada yaşarken,
Denize umutla bakıyoruz... 
Ne kadar uzak,
O kadar bekliyoruz...
Aşk,
Sadece deniz kızıyla,
Karada yaşayan insan arasında oluyor...
Bir eşkıya,
Şehir kızına...
Bir melek ,
Bir faniye..
Dağları delen mecnun ,
Kuşları izleyen leylaya... 
Belkide sadece sen yoksun diye,
Biz varız... 
10

Bombok..

Evet an itibariyle herşey bombok ..
Moral 0 .
Sınava kayıt yaptırabilmek için alıştırma dersine kayıt yaptırmak gerekiyormuş geçen hafta. Tabi ben yanlış anlayıp kayıt yaptırmadığımdan giremiyorum.. Böyle işin ben amk.

Yalnızlığım tavan yapmış durumda. Sanki ölsem yanımda kendim bile olamayacakmışım gibi bir yalnızlık..

Kafamda karışık üstelik..

Hiçbirşey yapasım yok.
Ve şuan beynim zonkluyor. Bu nasıl bir baş ağrısı..
Güle güle hayat.
Hoşgeldin yatak...
6

Sonunda güzel pazartesi..

Vay anasını bugünleri görecekmiydik. İlk defa güzel bir pazartesi görüyorum sanırım. Daha önce gördüysemde kötü pazartesiler o kadar çok ki hatırlayamıyorum.
Neyse okuldan az önce geldim. Dışarıda eşşek kadar güneş insanın yaşam enerjisini arttırıyor. Hava öyle çok sıcak değil ama derecenin 0'ın üstünde olması yeter oldu .
Şimdi çıkıp bir kaç işimi halletmem lazım. Bi yere iş başvurusu  ve okul kaydını yenilemek için bi iki tırıvırı.
Evden çıkmadan odamı temizleyeyim dedim , ancak bozulan süpürge makinası bunun yarım kalmasına neden oldu. Sanırım biraz daha bok götüren odamda yaşamak zorunda kalacağım.

He bu arada anlatmayı unutmuşum.
Geçen cumartesi çarşıdayken bisikletimi bi direğe bağladım. Dönüp aldığımda üstüne biri fazladan bir kilit bağlamış. Neyse ki direğe bağlamamış. Böylece alıp getirebildim bisikletimi ama kilit hala üstünde duruyor. Ve çok büyük olduğundan ayağıma takılıyor bu nedenle bisikleti süremiyorum.
Sabah yapamadım ama şimdi kilidi çıkarmayı bir daha deneyeceğim . Epey kalın bir demir olduğundan kırmak yada kesmek mümkün değil.
Nasıl bir gerizekalı insan böyle birşey yapar anlam veremiyorum.
Gerçi ben bu bahtsız bedevilik olayına alışkınım . O yüzden artık pek fazla sorgulamıyorum. Ne kadar abuk subuk olay varsa bulur beni .

Haydi güzel pazartesiler..
7

Mükemmel...

Birazdan paylaşacağım videodaki kişiye çok özendim..
Kimseye hayranlığım yoktur ama bu adama hayran olabilirim .. Beni benden aldı..
Tek kelimeyle yaptıkları şey : Mükemmel....

2

Haftalık Futbol vol1

Bugün düşündümde ben futbolla ilgili neredeyse hiçbirşey yazmıyorum. Oysa futbol benim için vazgeçilmezdir.
Hem izlemesi hem oynaması.
Neyse gel gelelim bu hafta olan futbol olaylarına..
Barcelona'nın son kurbanı Athletico Madrid oldu. Başrolde 3 golüyle Messi. Eskiden tartışılırdı, dünyanın en iyi oyuncusu kim diye; ama artık tartışacak bir şey kalmadı. C.Renaldo  gitsin top sektirsin.


İspanya'nın müsait bir havaalanından atlayıp Ülkemizin tarlalarına dönüyoruz. Futbol tarlaları.. Bu tarlalar hakem yetiştirmek için elverişli değil.. Taraftar yetiştirmek için de değil..
Bir Beşiktaş- Karabük maçı var ortada. Birde Beşiktaş taraftarlarının orda burda yaktığı ağıtlar ve ettikleri küfürler.
Anlam veremedim . Hani sanal platformda yeterince karabük taraftarı olsa ortalık küfürden geçilmese anlarım.

İbrahim Doroman'ın net bir şekilde kırmızı kart görmesi gerekiyor ama olmuyor . Tek olmayan o olsa anlaşılır. Verilmeyen ilk penaltının suçlusu yine İbrahim ..
İkinci yarıda bir başka penaltı var ki hani karşılaşmayı radyodan dinlesen penaltı dersin o derece. Görmemek imkansız. Penaltı ve kırmızı kart. Hakan kendini yağlı güreşlerde sanmış ve Emenike'yi belinden tutup alaşağı etmez mi.. Hey yavrum Hakan sen neymişsin be..

Taraftarlarla arası açık olan Hakan, Cenk'in yokluğunda kaleyi kaptı. Peki ya bu ilk maçında kırmızı kartı görseydi , Beşiktaş'ın hali ne olurdu ?
Şimdi bu maçta Beşiktaşa sadece 1 puan hediye edilmedi gelecek puanlarda hediye edildi..

Gel gelelim Almeida'nın golüne. Harbiden enfes gol . Yazık olmuş. Gerçi hakemin diğer hataları olmasa, skor 2-0 Karabük lehine olur, Beşiktaş 9 kişi oynuyor olurdu. Ve tabiki o pozisyon yaşanmazdı.

Biz çizgiyi geçipte gol değeri kazanmayan topları çok gördük.. Ama el ense güreşipte kırmızı kartla cezalandırılmamayı pek görmedik..

-Spoylır-

Geçtik Fenerbahçe'ye. Sanırım şampiyonluk yolunda ki en zor virajını atlattı. Manisa öyle diri bir takım ki , oynadığı futbolla izleyenleri hayran bırakmayı başardı.
Maçta herşey olabilirdi. Kırılma noktaları epey fazla olan bir maçtı .
İki takımdan biri üstün oynadı diyemesekte Fenerbahçe galibiyete ulaştı..

Ancak bu maçla ilgili değinmek istediğim nokta şu olacak: Fenerbahçe artık bir takım gibi oynamaya başladı.
Bir Anadolu takımı gibi..
Evet bizim büyük takımlarımızın eksiği bu. Anadolu takımı gibi oynayamıyoruz.
Bir düşünsenize Anadolu takımlarını . Onlarda bizim yıldızlarımız olsa ve aynı takım oyununu oynasalar nice kupalar görürdü bu ülke .
Fenerbahçe takım olmuş ve inanmış artık. Bu saatten sonra sırtı yere zor gelir.
Manisa maçında Niang ile Semih'in performansı ekstra kötüydü.Buna rağmen takım olarak daha çok çalışınca bu açıklar kapatıldı. Mehmet Topuz uzun süre sonra parladı ve gerçekten müthiş bir maç çıkardı..

Bakalım bugün Galatasaray ne yapacak..
He Tanju Çolak'a kesinlikle katılıyorum. Evet Arda kesinlikle yıldız değil..
10

İnanmalı..


Herşeyle hiçbişey ayrımına geldiğinizde, 
3 şeyde herşeyi seçmeniz gerekir belki...
Hayatın size adaletli davranmaması normaldir ama
Ya o seçtiğiniz 3 şey,
Size adaletsiz davranıp ,
Haksızlık ederse ... 
Kızacağınız tek şey kendiniz olur.
Ve bir avuç hayal kırıklığı
Dökersiniz içinize..
Ne kadar çok severseniz 
O kadar güvenilmez olursunuz..
Normal bu..
İnsanın çok sevildiğine inanması zordur... 
Zaten ayrım burada başlıyor,
Mesele bilmekte değil,
İnanmakta... 
Biraz sevgi,
Biraz tahammül,
Sonrası kısmet...
İnanmalı insan,
Gözlerini kapayıp,
Sadece kalbiyle inanmalı... 
3

Temel ve ikincil içgüdü


Kendimden ve çevremde ki bazı erkeklerden pay biçerek yazacağım bu yazıyı...

Evet kadınlar narindir erkeklere göre .. Ama erkekler daha duygusaldır. Bir kadın mantığıyla ani kararlar verip bir erkeği yıkabilir .. Mümkündür bu.

Tek gecelik bir ilişki sonrasında neden erkek kalkıp gider , hiç düşündünüz mü .. Çünkü biraz daha kalırsa bişeyler paylaştığı için etkilenebilir. Ve kadının gideceğini bildiğinden ceketini alıp kaçması onun için en az acı verecek şey olacaktır.
Bilinenin aksine günümüzde kadınlar için ne elde edersen kârdır olayı var. Tabi ben yaşadığım ve gördüklerim doğrultusunda söylüyorum bunu .
Mesela ortalama güzellikte bir kadın yakışıklı yada paralı bir erkekle tek gecelik ilişki yaşar ve sonra sevgilisi olur. Normal şartlarda olmayacak şeyi kadın başarmıştır. Bir parçası olmuştur erkeğin.
Hani belki babalık içgüdüsü belkide başka bişey..
Eğer adam gibi adamsanız sahiplenirsiniz.
Kadınlarda bu süreç bambaşka.
Erkeklerin içgüdüleriyle kadınların kini karşılaştırırsak erkeklerin terkedilmeye daha meyilli olduğunu görebiliriz.

En temel içgüdüye gelirsek ; bunun adı kendini tatmin olur. Ki gayet normal. 6.8 milyarlık bir dünyada kendini çok yalnız hisseden insanların kendini tatmin etmek istemesi çok doğal. Tabi siz bu tatmini sadece sex olarak algılayabilirsiniz. Ama öyle değil. Gerek arkadaşlıklar , gerek sevişmeler temel içgüdüyle başlıyor.
Ve kadında temel içgüdü daha kuvvetlidir .
İkincil içgüdüyse cinsiyete göre değişkenlik gösteriyor. Ve kişiye göre tabi.
Mesela bir kadın başka bir erkekleyken bir öncekiyle içinden kıyaslayabilir . Ama bunu bir erkek yapmaz.
Neyse çok konuştum. Daha fazla söyleyecek birşeyim yok.

Dediğim gibi bunlar sadece benim hayatımın içinden gözlemler.. Nice tanımadığım kadınlar ve erkekler var .