SlideShow

0

Kahvehane ve Aşk

Biraz şizofrenik melankoli yapabilme yeteneğiniz varsa Kahvehane ve aşkı bağdaştırmak zor olmuyor... Bu ne perhiz bu ne bol endorfinli çikolata tarzı birşey benimkisi ...
Öyle kaybetmeyi seven tiplerden değilim ( tabi ki öyle bir tip yok ) , demek istediğim kaybetmekten hiç haz almayan bir tipim .. Birde bahsi geçen konu Bakırköy tayfası kahvehane olimpiyatlarıysa, hiç dokunmayın bana..
Mutlak oyunlarımızdan biri tabikide eşli batak... Öyle kaybetmek günlük ve olağan birşey değil benim için bu oyunda.. Rastlantısal istisnaları saymazsak baya iddaalıyım..
Ancak bu iftar sonrası olimpiyatlarında nedense bir türlü şansım tutmuyor.. Oruçlulara bir torpil mi var , o kadarı yoruma açık pekala.. Neyse ne , eşli batakta bir türlü istikrar tutturamayan ben ve eşim çareyi peşisıra mağlubiyetlerde bulduk... Dedim ya benim için öyle olağan şey değil bunlar...
Öyle şıpsevdide değilim nihayetinde , o yüzden mağlubiyetlerim gibi rastlantısal aşklarım oldu... Tabi uzun süre yalnızlık üstüne birde bu hafta ki istikrarlı mağlubiyetlerim beni tek bir klişe bahaneye sürükledi.. " Sanırım istikrarlı bir aşk ritüeli beni bekliyor..."
0

Of milliet off...

Yazmayayım diyorumda yazılmayacak gibi değil arkadaş... Yine bugüne ait bir başka milliet başlığı: "70 Euro'ya Kaddafiye koştular" Kim bilir bu başlığı okuduktan sonra kafanızda neler canlandı... Oysa haberin içeriği bambaşka ; Libya Lideri Kaddafi bir konferansta 70 euro vererek getirttiği 500 hostese İslamı tanıtıyor ve onları Müslüman olmaya davet ediyor...
Ey milliet sen hangi ülkenin kolusun , yine kaş yapayım derken gözler oyuyorsun...
0

Böyle Basın olmaz olsun...

Gazetelerde günlük turumu atarken gözüme bir haber başlığı çarpıyor... "Türkiye 18 yaşındaki Mardinli genci konuşuyor.." Haberin içeriği, Fenerbahçe'de dünkü maçta harikalar yaratan genç futbolcu Okan..
Nedir yani diyorsunuz içinizden , bunun nesini yazdın diyorsunuz...
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki , sporda bile dikkatleri başka yerlere çekmeye çalışıyoruz. İçimizde milyon kere bölünmüşüz amipler gibi.. Nedir arkadaş bu başlık , nedir başlıkta ki Mardinli ibaresi.. Ey milliet gazetesi, türk basını silkelen ve kendine gel...
0

Fatmagül'e Tecavüz

Belki hatırlarsınız; geçende bir yazımda "Fatmagül'ün Suçu Ne?" adlı diziyi hafif bir eleştiri süzgecinden geçirmiştik.
Bu dizi şimdide Sabah gazetesine şu başlık altında yansımış " Beren Saat'e nazik tecavüz" , ağlasam mı gülsem mi bilemedim...
Demiştik ya bunca ergenlik çağında ki Fatmagül'ün suçu ne diye , daha şimdiden dizinin içeriği belli : "Tecavüz hemde nazik ; önsevişmeli heralde" ...
Birde Beren Saat bu sahne için psikolojik destek almış , aynı desteği umarım Fatmagüllerede sağlarlar... Neyse tek tesellimiz aynı tecavüze yıllar önce Hülya Avşar'da uğramış ... Nasıl tecavüzcü bir milletsek , dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz...
0

Ahize...

Telefon ne farklı birşey , insan birşekilde umutlarını sadece sesinin tonlarıylada olsa aktarıyor... Graham Bell ne kadar telefonu bulmuş değil çalmış kişide olsa (okuduğumuz kadarıyla) ona da teşekkürleri borç bildik ...

Az önce ahizeye kaç kere kalbimi dayadığımı düşündüm ; öyle küçük cam parçaları gibi bölük bir hayatınız varsa , anlarsınız neden bahsettiğimi ...

Bir askerin sesi kimi zaman beklediğiniz , kimi zaman uzakta bir sevgili kimi zamanda gurbet elde can ciğer...
Kaç kere numaraları çeviren parmaklarınıza sakladınız korkularınızı... Ve kimbilir kaç kere kendinizi bıraktınız ahizeyle , belki bir kere çalar ihtimaline karşın...
0

Tanrısal Sanrılar 2

Eğer bir dilek hakkım olsaydı daha fazla özgürlük dilerdim ; ve eğer ben o olsaydım eminim ki onunda dileyecek birşeyi olurdu....
0

Bir şehir...

Herhangi bir şehir olabilir yaşadığınız yer, ne kadar tattığınız önemlidir orayı... En ayak basıldık yerlerini görmek değil , tatmaktan kastım... İçinde olduğumuz bir çok mikroskobik mucizeyi göremediğimiz aşikar.. O yüzden bir şehri dört duvar arasına hapsettiğimizde pek sık rastlanan birşey... Bir şehir , gece yağmurunda o şehrin asfaltı gibi ıslanmak ; onu tatmak için bir çok yol var tebessüm bırakan ... Hergün geçtiğin caddeyi aydınlatan sokak lambalarını saymak mesela ; en güzel anılarını sayar gibi... Bir şehri tatmalı bazen , kafanı çıkartıp içinden bakmalı etrafa... Yapmalı insan ; yine de sadece Bazen....