SlideShow

0

Takım ırkçılığı

Sene 2013 Milli takım hariç türk futbolu için güzel bir yıl oluyor. Daha 3 gün önce Galatasaray güzel futbol ve galibiyetle çeyrek finalde Real Madrid'e elendi. Dünse 2-0 'ın rövanşında Fenerbahçe taktiksel kötü bir futbolla 1-1 berabere kalan maç sonucu Avrupa Liginde tarihinde ilk defa yarı finale yükseldi. 
Seneler geçtikçe insanlar salaklaşıyor mu yoksa biz hep böyle salak mıydık ; 1999 yılında Galatasaray Uefa kupasını aldığında ufaktık biz. O yüzden bağıra çağıra Galatasarayın zaferini içtenlikle kutladık. 
Ama büyüdüğüm her an gördüm ki Türk olmak birlik olmak değilmiş ; bizim sağcımız solcumuz var birbirine karanlık köşede sıkan , dincisi mürciyesi, Fenerlisi Galatasaraylısı .
Sizin anlayacağınız bizde ayrılık bitmez. 
Fener yarı finale çıkıyor daha şimdiden bir çok Galatasaraylı saldırıyor bulabildikleri bütün platformlarda ; plzen bate lazio ; takım mı bunlar falan diye. Bizim ülkede bilen de bilmeyen de konuşuyor işte. 
Neyse demem o ki biz neden güzel günleri beraber yaşayamıyoruz. Nereden geliyor bu kanımızda ki bit. 
Bir gün de oturup hep beraber sevinelim.. Ya sıçarken birlik beraberlik ya ölürken. Oysa mutluluk paylaşınca artar. 
Umarım bundan sonra dünyaya gelecek bütün nesiller siyaset ırkçılığı ve takım ırkçılığı yapmazlar. Irkçılık her halükarda suçtur. 
0

Galatasaray-Real Madrid : Bambaşka bir rövanş , terimsel rezalet


Tarih 9 Nisan 2013 ve Türkiye Galatasaray-Real Madrid maçına kilitlenmiş durumda. Ancak bu maçın bir önceki hafta oynanan maçtan ve 2001 yılında ki maçtan farkı çok büyük. Holigan kesimi çıkartırsak bütün futbol severler Galatasaray-Mersin maçından sonra damaklarında ki duyuları kaybettiler. Kim yüzünden derseniz , benim cevabım şu olur : Öncelikle Fatih Terim'e zamanında Milli Takım teknik direktörlüğü için aylık 220 bin tl veren bu sistem yüzünden ve Fatih Terim'i yücelten kişiler yüzünden. Türkiye Cumhuriyet'i altında hiç kimse imparator yada köy ağası olamaz. Maalesef ülkemizde herkes kendi çapında mafya oyunu oynuyor. Terim'den ricamız bu kabadayılıkları yeşil sahalara taşımamasıdır. Bu akşam oynanayacak karşılaşmada en büyük fark şu : Geçen hafta bütün Türk futbol severler tek bir yürek olup Galatasaray'ı desteklerken bu akşam bir çok insan bu maçı Fatih Terim ve kurmayları antipatisiyle yani dolaylı olarak Galatasaray antipatisiyle izleyecek. Top yuvarlaktır falan klişelerini geçersek bu akşam Galatasaray'ın tur atlaması mucizelere kalmış bir durumdur. Galatasaray olur da Real Madrid'i 1-0 gibi tur atlatmayan herhangi bir sonuçla yenerse bunun adı züürt tesellisi olacaktır. Tabi kendini bilmeyen bir çok insan ve medya canavarı bu sonucu şişirip şişirip önümüze koyacaktır. Ve Terim'e haraca bağlayacak daha çok mersin sahaları çıkacaktır. Umarım bu gidişata bir dur derler. Kişileri bir kenara bırakarak bu akşam Galatasaray'a bir Türk insanı olarak başarılar diliyorum.
0

Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor

Sanat, tıp ve iş dünyası, kalp hastası çocuklar için el ele veriyor. Ünlü ressam Renée Niklan’ın 17 eseri, 10-14 Nisan tarihlerinde Ekavart Gallery’de sergileniyor. Ekavart Gallery nerede diyenlere, işte adres: The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza, No: 15, Gümüşsuyu-İstanbul. Sergi, çarşamba-cuma günleri 11.00-18.30, cumartesi günü ise 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.

Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.

Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk kalp bozukluklarıyla doğuyor ve bu çocukların yarısı maddi kaynak veya sağlık sektöründeki insan kaynağı yetersizliği nedeniyle ilk iki yıl içinde yaşamını yitiriyor. Bu ülkelerde açık kalp ameliyatı olmayı bekleyen çocukların sayısı ise 8 milyonu buluyor.

Herkes İçin Kalp Derneği’nin kurucusu Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos. Kalangos, iki kez Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kalp cerrahı. Bu alanda 14 ayrı teknik geliştirmiş. Son 100 yılın en iyi cerrahlarından biri olarak tanınıyor. Ayrıca, dünyanın en prestijli tıp ödüllerinden Fransız Tıp Akademisi Ödülü’ne sahip.

Sergi, Alvimedica’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, hayır amaçlı bu tür etkinliklere özel önem veriyor ve Herkes İçin Kalp Derneği’ni yürekten destekliyor.

Niklan’ın mutluluk, umut ve sevgi mesajları içeren eserlerinden oluşan “Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor” temalı sergisini mutlaka görün. Gidemem diyorsanız, sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv’de de izleyebilirsiniz. Resimler, yüreğinizi ısıtacak…

Hem dernek hem de sergi hakkında şuradan bilgi alabilirsiniz: http://alvimedica.com/hearts-for-all/tr/

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.
0

Müslüm Baba


"Huzur içinde yatsın."
Biraz halkın gözünden değerlendirelim bu hoş, yürek okşayan şahsı.
Kendisi , dinlemeyenleri için bile saygıdeğer bir şahıstı.Hiç bir zaman medya budalası olmadı. Zeytin karası saçlarının ve bıyıklarının altında gizlenen sıcak gülümsemesi herkesin gönlünü yumuşatmıştır herhalde. 
Bizim memlekette müzik tarzı adı olarak ekstradan bir damar vardı bir de Müslüm . Kimi tapardı bu müzik tarzına ; kimisi içinse 'ıyy Kro'ydu bir zamanlar. Gün geldi Kaan'la haykırdılar 'Soonnn pişmanlıkkkkk neyee yararrrr ' ve sonra Teomanla ' Paramparçaaaa' .Herkes sevdi kendisini.. O beğenmeyenler bile başucu radyolarında gizlice dinlediler yatmadan önce. 
Kendisine öncelikle eserleri için , sonra insanlığı için ve en son olarak aşırıya kaçmadan da büyük bir insan olunabileceğini öğrettiği için sonsuz teşekkürler. Ve geri kalan maceralarında sonsuz mutluluklar diliyorum. 
Ve kendisinden bir şarkı gelsin : 

0

Yeni bir dil

Yeni bir yil yeni bir dil sloganiyla özdeslesme asamasina geldim . Sanki Almancayi anadilim gibi konusuyorum da bir havalara girdim ve kendimi 2 saat önce ispanyolca kursuna attim . Henüz pek bisey anlamis degilim ama yine de size sunu söyleyebilirim : Amma corba dil lan bu . Hocamiz da 23 yasinda sürekli ispanyolca konusan bir ispanyol . Kendisi beginner sinifinda oldugunun farkinda degil olsa gerek ki ; ispanyolca sordugu sorulari anlamamizi bekliyor . Ulan a1 demek ben hic bir bok bilmiyorum demek. Neyse dil dildir . Bir dil bir lisan o da eder bir insan . Bir insan bir insana yeterdi ; yeter ki biri erkek disi ; ikisi bitirdi mi isi ortada ne dil kalir ne de dil isi .
Tabi bunlar dunden bugune atalarimizdan gelen maniler . Hadi size adios .
0

'KOCAMAN' Futbol Katili


Düşünceler, değişkenlik gösterir. Tecrübeler her zaman iyi yönde olmayabilir. Bunları belirtiyorum çünkü Fenerbahçe'yi şampiyon yaptığında Aykut Kocaman'a övgüler yağdırmıştım. Ancak bugün tam tersi bir durumdayım.
Bate Borisov'u elemesine rağmen neden tam tersi durumdayım ; anlatayım.

Öncelikle herşey skor değildir futbolda. Hani nasıl kazandığınızın önemi yok önemli olan 3 puandı diyorlar ya işte bu büyük bir yalan. Çünkü herşeyin başında futbol çok büyük bir market.
Ve bunun dışında seyir zevki ve büyük bir saygı kazanma potansiyeli var . Bu ikisini katleden kişi katildir benim gözümde. İşte sırf bu yüzden Aykut Kocaman büyük bir futbol katilidir. Güzelim Fenerbahçe kadrosunu tek düzeleştiren , köleleştiren bir katil. Özgürlüğün önünü kesmiştir , her kim ki ortaya biraz yaratıcı futbol koysa takımdan kesilir hale gelmiştir. İlk 3 maçında harikalar yaratan Salih Emre'nin gelişiyle yedek kulübesine sabitlenmiştir. Peki neden ? Psikolojik dengesini yitirmiş bir Meireles için mi , yoksa Fenerbahçe'ye geldiğinden beri sevilmeyen , dikey pas atamamasından dolayı eleştirilen Baroni için mi. Rezalet diz boyuydu uzun zamandır. Dün benim kalbime gömülmüş Fenerbahçe'nin dikişleri patladı. Kaybetmek istedim , çünkü sahte başarılara doyduk artık. Viktoria Plzen'e rezil olmaya gidiyoruz. Hadi hayırlısı.

Bate Borisov maçı rezaleti : Borisov vasatı aşamayan bir takım ; hani Süper Lig'de bile orta sıraları zorlayamaz. Ve maçın başlarında 10 kişi kalan bu takıma karşı oynadığınız Futbol hayret verici. Sow sol kanatta,  Webo ofansif orta saha ve 3 defansif orta saha. Sürekli forvet transferi yapan Fenerbahçe'nin taktiğinde forvet yok. Takımın beyninin olması gereken yerde kıçı var. Sonra sen git sahanın en iyisi genç Salih'i 60 da Selçukla değiştir.Stoch'u tamamen takımdan sil ; kendi egoların için Fenerbahçe'yi hiçe say.
Böyle ezik futbol oynanmaz. Bu ezik futbol teknik direktörün karakterinin sahaya yansımasıdır ; başka hiçbirşey değil .

Sayın Aykut Kocaman seni kalan saygını da yitirmeden teknik direktörlüğü tamamen bırakmaya davet ediyorum. Saygılar.
0

Maddiyat

Maddiyat; aslinda deginmek istemedigim bir konu. Yine de hayatin bizi degindirmeye hatta icine girmeye zorladigi bir konu.
Her insanda bulunan ortak sey tutkudur; kimi öldürmeye tutkuludur kimi kadinlara kimi alkole kimi sekse kimi siddete kimi dine kimi tanriya ve kimileride yazmaya fotograf cekmeye vs. diye uzar gider bizim listemiz. Ama sizde benim gibi hayatinizda belli bir yas sinirini gectiyseniz tutkunun tek basina karin doyurmadigini ögreniyorsunuz.
Neyse lan uzatmiyayim ; bilmediginiz üzere yurtdisinda hem ögrenci hem calisanim ; iki isi paralel bir sekilde yürütünce yazmak icin fazla vakit bulamiyorum ; bu beni üzüyor büzüyor umarim sizi de ayni sekilde yapiyordur yoksa ben özelde baska cözümler sunarim :göz kirptim:
Iste bu maddiyat nedeniyle: 
Hürriyet Bumerang Yazar kafe olusumuna katilmis bulunmaktayim. Amac hem olursa biraz gelir kazanabilmek hemde daha fazla bir kitleye hitap edebilmek .
Yani yan tarafta hürriyet haber linklerini görürseniz apisip kalmayin.
SImdiden anlayinisiz icin tesekkürler.