SlideShow

0

Mesafeler

Ah be mesafeler; ulan insan bu kadar üzülür mü şiddetten uzak kaldığına . Memlekette her gün eylem var , her yer taksim meydanı olmuş ama o her yer bize kilometrelerce uzak. Kalbimiz orda atarken sizinle aynı şiddete maruz kalmamak vicdanımı sızlatıyor. Oysa ne çok istiyorum haksız yere bir iki darbe yemeyi polisten, ve sırf içimde ki insanlık ve özgürlük adına şiddete şiddetle karşı çıkmayı. Eskiden solcuydum ben şimdiyse önemsiz, orda olmak vardı sağa sola bakmadan. Ah be kardeşim belki biz orda olsaydık çocuklar sokaklarda olmazdı.


1

"The Hunger Games:Catching Fire"


Namı diğer AÇLIK oyunları..Yönetmeninden yapımcısına söylebileceğim tekşey böyle para açlığı ve böyle bir açlık oyunu görmedim. Jennifer Lawrence ve ilk filmin güzelliğiyle dün gece filmin 2. serisini sinemada izledim. Ancak pekte sinemalık bir durum yoktu ortada . Hani deseniz ki uçsuz bucaksız aksiyon, görsellik var sinemasına gidelim; yok , deseniz ki çok orjinal senaryo var ortada ; yok , deseniz ki çok süper oyunculuk var ; Woody Harrelson her zaman ki gibi döktürüyor ama rolü o kadar da fazla değil .
Neyse geleyim filme : Serinin ikinci filmi birincisinin neredeyse tıpkısının aynısı .Eğer birinci filmi izlediyseniz ikincisinin son yarım saatine bakmanız herşey için yeterli olabilecektir. Bilgisayar terimi olan copy-paste bu filmle birlikte sinema terimi olmuştur diyebilirim. Hele filmin üçüncüsünü getireceğiz diye boktan bir son yazmaksa bambaşka bir dönüşüm. Sinema sektörünü dizi sektörüne çevirme çabaları mı yoksa para açlığı mı bilemiyorum.
Filmin konusu : Açlık oyunlarından kurtulan ilk çift olan Katnis ve Peeta aşklarını kanıtlamak zorundadırlar.Özellikle Katnis'in azınlığın gözünde bir devrim sembolü olması Başkan'ın dikkatini üstüne çeker. Sırf bu sembolü yok etmek için yeni bir oyun düzenlenir. Bütün bölgelerden eski galipler hayatta kalmak için birbirlerine karşı gelecektir.

Film sadece eğlencelik olduğu için puanım 6.7 . Az olan aksiyon sahneleri ve kostümler de gayet hoş .
3. film sinemalık bir şölen olabilir ; o yüzden bu filmin parasını 3. sü için saklamanız gayet mantıklı olacaktır.

Film hatası: Film de o kadar aksiyona rağmen Jennifer Lawrence'ın tırnaklarının her halükarda bembeyaz olması sürekli göze çarpan büyük bir hata.

İyi seyirler.
1

The Prisoners


Aksiyon filmlerinden alışık olduğumuz Hugh Jackman daha bir başka rolde karşımıza çıkıyor. İki çocuk babası olan Jackman'ın kaçırılan çocuğunu bulmak için yaptıklarını konu alan film bol gerilim ve dram içeriyor.
Changeling filmiyle ana hatlar biraz benzerlik gösterse de iki filmi karşılaştırmak haksızlık olur.
Bu arada başrol de sadece Jackman'ı yazmak ayrı bi haksızlık olmuş. Aynı zamanda karşımıza dedektif rolünde Jake Gyllenhaal çıkıyor. Filmin bitmek bilmeyen uzun sahneleri tam sıkacak derken yerini gerilime yada yeni bir ipucuna bırakıyor. Sıkılmakla gerilmek arasında ki kıvamı iyi tutturmuş bu filmde Jake ve Hugh'un performanslarına diyecek yok .Ayrıca suçlu kesin şudur yada budur diyebileceğiniz bir durum da yok. Şiddet sahnelerinin minimum ölçekte tutulduğu , insanın içini kabartan uzun soluklu güzel bir gerilim filmi.
Bizden aldığı not ise 7.8

Sizi trailersız bırakmak ayıp olurdu buyrun bu da trailer.

0

Tanrısal Sanrılar 3

Ve uyandı yeryüzünden gelen yüksek müzik sesiyle ; içinde kıpır kıpır olan birşeyler vardı . Anlam veremiyordu ; içi boştu ; bir kalbi yada organı yoktu. Kaptırdı kendini ritme ve başladı özgürce dans etmeye... Tanrı , devrimi böyle öğrendi. - Yalnızların Devrimi
0

Boşluklar



Eksikleri sorgulayınca tamamlanmıyor boşluklar ; ne de olsa hayat boşluk doldurmaca oynamak kadar kolay değil . Eksik olan kelimeleri yerine yerleştirince en mükemmel cümleler oluşmuyor her zaman; özellikle o boşluklara yüklem gelmek zorunda olunca herşey o cümleye yükleniyor ve sana. Aslında ben ve sen o kadar karışığız ki birbirimize ; arada ki fark sadece yüklemin ağırlığında çıkıyor ortaya. Hızlı olamıyor insan bir rapçi kadar sadece boş beyaz bir kağıda yazarken .. Konuşmak üşengeç insanların eylemidir belki de  ve korkakların ,  yazanlara oranla. Boş hayatları boş insanlarla dolduran bir Tanrı ; sıkıntı. Konuşmak yerine arada sırada yazmayı tercih eden bir Tanrı ; cesur.  İki eylemi aynı anda yapmaya çalışan insanlarız biz ; aynı anda hem düşüp hem uçmaya çalışıyoruz ; olduğumuz yer her zaman Tanrı'yla Şeytan arası. İkisini de seviyorum  zaman zaman.Suçlamayın beni ; siz değil misiniz bazen karanlıktan zevk alan. Küçük kesiklerinden akan kanı kana kana içen  , komşunun çığlıklarından tahrik olan. 
Sizi bilmesem kendimi özel hissederdim ama maalesef. Hepimiz aynı olmamışlığın olmuş gibisiyiz. 


-Ve Tanrı terk etti insanları şeytanın kucağına. Yaşamak, öğrenmektir kötülüğü.- 
0

Kahve Mevsimi

Haziran ayinin sonuna vuruyor neredeyse 2013 . Hava durumu ruh halimden bile karisik. Gecen hafta 42 yi gören hava bugün israr ediyor 12 ´de ; herseye inat diren mesaji verir gibi. Direniyor yaza  .  Bütün degiskenler nasil olursa olsun mevsimin adi degismedi ; kahve mevsimi geldi yine. Sütsüz kapkara ve biraz sekerli sicacik kahve. En sevdigim leke aslinda defterin üstünde kahve. Ögrenmeyi coollastiran tek sey belki de defterin yaninda ki kahve.
Ruh halim sikindirik ; mühim degil bi gecelik. Oturmusum Informatik 2 calisiyorum,  mips kodlari otomatlar derken benim olmayan gelecekleri kiraliyorum. Oysa biz hep satin alacagimizi düsünürdük. Neyse lan o da olur belki . Gün daha erken ama günün sarkisi simdiden belli oldu. Aslinda bu sarki ayin sarkisi bile olabilir. Haziran ayinin neden bi sarkisi olmasin ki ; evet gelsin sarki ...
Sarki: Wake Owl-Gold
OTurupta size link veremeyecegim ; üsengecim suan. Copy paste yapip bulun bi zahmet.Neyse ben kacayim önümde 2 aylik sinav dönemi var. Hayirli dileklerinizi kabul edebilirim. Batil inanclarimin en hat safhada oldugu dönemdeyim.
Hadi gencler bana eyvallah. Siz kumsalin ve denizin tadini cikara durun. Bu gidisle biz derya olacagiz yüzme bilmeyenler köyünde.
0

Killing Them Softly



Türkçeye 'Kibarca Öldürmek' adıyla çevrilmiş olan film . Filmin adı güzel oturmuş seyirciyi kibarca yavaş yavaş öldürüyor; ancak bu kibarlığı bozan tekşey,  bol küfür. Repliklerin yüzde 90'ı fuckla başlayıp fuckla bitiyor. Ve film öyle aksiyon sahnelerinden değil bol repliklerden oluşuyor.
Filmde , Ray Lioatta , James Gandolfini , Brad Pitt ve bir çok tanıdık yüz oynuyor. Zaten filmin yapımcılığını da bir çok kişi üstlenmiş .Andrew Dominik'in yönettiği bu filmin konusu ise şöyle :
Underground kişilerin kumar oynadığı yeri soyan iki kişiyi yakalamak üzere ; underground dünyada bu işleri yapan kişi çağrılır. Bu kişinin yerine karşımıza bir nevi kiralık katil olarak Brad Pitt çıkar. Kendisinin özgün yöntemleri vardır. Ve Brad Pitt'in bu soyguncuları arayış hikayesi filmimize konu olmuştur.
Bu filme puanım 4.7 gibi birşey.
Herhalde 2013 senesinin en boktan filmlerinden biri ödülünü alacaktır. Yaklaşık bir buçuk saatlik kafa siken replikler silsilesi.Neyse bu filmde tek bir güzel sahne var o da Ray Liotta'nın araba sahnesidir; izlenmelidir. Ama tek bu sahne için oturupta filmi izlemeye kalkmayın. Videoyu sizinle burada aşağıda paylaşırım.
Bu filmin belki tek şansı şu olabilir ; James Gandolfini'nin son filmi.
Evet maalesef ki usta yetenek James Gandolfini'yi geçen hafta kaybettik. Kendisine sonsuz saygılar.
                                                                               R.I.P


Ve işte o tek mükemmel sahne.