Evet gençler yüzyüzeyken konuşuruz kısmetse. . . Yaş otuz olunca zaman kıymete biniyor. Eğer bişeyler yapabilme fırsatım varsa uykudan kısıyorum; eskiden olsa uyku haricinde bütün herşeyden kısardım.
En önemlisi insan Think'er lıktan çıkıp Do'er moduna girmeye başlıyor. En basit örneğiyle uçak bileti almadan önce kılı kırk yaran ben, geçen ay Antalya'da Otel tatilimi yaptıktan sonra bu haftasonu için Prag'a Road Trip ayarladım ve üstüne o da yetmezmiş gibi ay sonu İstanbul'a 5 günlük çıkarma yapacağım. Gün bugündür; değerlendirmek lazım.. Gerçi bazı kısıtlayıcılar mevcut; enerji ve para. Maalesef ikisinden biri suyunu çekince ya götü deviriyorum ya da pısıyorum bir köşeye...
Eskiden daha çok korkarken ölümden hiç takmazdım ölümsüz olmayı; bugünlerde ise daha az korkaren ölümden daha çok takıyorum kafayı ölümsüzlüğe. . .
Beş parmağın beşi birbirinden farklıyken; kaç farklı orgazm yaratmıştır Tanrı; Ruhumda deli sorular,
Beyni sığ olanlar herşeyi bacak arasında yargılar.
Tanrı istemeseydi, çokta sikimizde olmazdı aslında.. Polenleşirdik, romantik romantik... Dokunabilmek varken ruhuna o gizli otobanından sana çıkan sahil yolundan ve kalbime ferrari motoru hissi veren o kokun varken şah damarından bütün uzuvlarıma etki eden; ne farkeder.
"Bir sabah uyandim, yoktun ; arandim; yoktun..."
'Hala bulamıyorum bugününe vardım çoktan uyandım artık hiç istemiyorum'
Bugün arzu ettiğimiz şeyleri yarın arzu edeceğimizin garantisi yok.. Öyleyse 'Carpe Diem' bile değil hayat. Anı değil anlık arzularınızı yakalamak olay...
Ve Tanrı en ıslak gecelerde yarattı seni,
İçini titreten yağmur damlalarının altında...
Yaz görmemiş sahil kasabası kadar,
Kendine sakladı seni..
Eli yordam oldu,
Seni bekledi hep,
Ölü yüreği..
Sustu bütün vücutlar
Bir çığlık yükseldi Tanrı katından,
Doğdu insan,
Oldu Tanrı orgazm.
0 Sek Raki:
Yorum Gönder