SlideShow

2

İçki Alemi


Ağzımla içmeyi bırakalı 6 ay oluyor. Dün gece yine başka bir tarafımla içivermişim. İki arkadaşın doğum günü olduğundan evde bol içkili parti yapıldı.

He partiye gelmeden önce ; dün üniversite ligi başladı ve ilk maçımızda tecavüze uğrayıp 5-1 yenildik. Gol haricinde tek pozisyon bulduk onu da gol yapamadım.
Çok sinirliyim hala.

Neyse geldik partiye ; önce biralarla midemizi içkiye aşina hale getirdik. Daha sonra votkalarımızı alıp oturduk masanın başına ve zarlarla içki oyununa başladık.
Bir iki üç dört sonrasını pek sayamıyorum. Ordan tabi ki diskoya.
Pek net hatırlamasamda bol bol dans pistindeydim. Bir kaç tekila derken iyice zıvanadan çıkmışlığımız var.
Tabi hiçbirşey net değil .

Hatırladığım net ve salakça şeyler şunlar :
Çıkışta vestiyere gidip ben ceket bıraktım mıydı diye sormak  ; sabahın 6 buçuğunda eve varıp o kafayla sigara sarıp heryerde çakmak aramak..  Bulamayınca yarım saat elektrikli ocakta sigarayı yakmaya çalışmak. Yanmadı lan ! Neyse odamı talan ettikten sonra bir adet çakmak bulup  o sigarayı bir güzel içtim.

Bu arada benden hoşlanan kızlar varmış dün gece anladım.
Yada ben öyle düşündüm.
Olay şu : Arkadaşın arkadaşı var . Hep geliyor görüyoruz ediyoruz. Neyse dün gece arkadaş gelmiş bu Penelope diye tanıştırdı durup dururken . Lan zaten tanıyoruz ne diye tanıştırıyorsun . Neyse ismimi söyleyip kıçımı dönüp işime devam ettim. O sıra evin barında içki servisi yapmakla meşguldüm.

Ulan bi de bi lavuk vardı dün . Jonathan diyelim lavuğun adına . Arkadaşın arkadaşı . Doğum günü için başka şehirden gelmiş. Baya sohbet ettik falan ama tırstım ; herif gay midir nedir. Ulan her seferinde içeri giderken popo niye hafif ellenir. Türkiye de olsa kesin ağzına sıçardım. Ama almanya olunca insanların rahat olduğunu düşünüp yok lan gay değildir diyip sineye çekmek zorunda kalıyorsun.

İşte böyle birşeyler.
Heryerim ağrıyor.

Bide çalıştığım yerde yeni çalışma programı için hep akşam çalışmayı istedim. Patron diyor ki ; bu ne hep akşam yazmışsın, burası diskotek mi dj lik mi yapıcaksın .
Höööö ?! Baya bi sinirime dokundu. Öğrenci olabilir miyim acaba ? gündüzleri okulum olabilir mi !
Daha iyi bir iş bulana kadar sabır. Daha sonrasında yurtdışında türkle çalışanı siksinler.
Hadi eyvallah.
2

Türk-çe'leşmek gibimsi

Trabzon , Fener şampiyonluk yarışında koşuştururken objektifler Alex'e dönüyor. O da nesi kırk yıllık Alex yoksa Ahmet mi oluyor.. Düşünemiyorum ben bu işi ; Ahmet De Souza ... Arkadaş adam futbolu bırakıyor siz türk vatandaşı yapıyorsunuz. İstemez istemez...

Bakınız herşeyi türkçeye çevirsek neler olur :

Lord Of the Rings : Two Tower
Pipilerin Efendisi - Karaköy

I Robot
Ben Allahın Robotuyum

A Nightmare on Elm Street
Elma Şekeri Sokağında Kabus

Fast&Furious
Kaplumbağa ve Tavşan

The Devil's Advocate
Şeytanın Baş Pezevengi

Stranger Than Fiction
Acayip bişey bu Lan

Zack and Miri Make a Porn
Olm Zackla Miri fifi yapıyor


Yani bu film adlarından anladığımız kadarıyla Türk olmak yetenek işi . Herkes hödö bödö hop diye türk olamaz , yakışmaz .
Bana Brezilyalılaşmış bir Türk insanı gösterin  .. Yada farklı bir şekilde ingilizceleşebilmiş bir türk filmi..
6

Ruhsal Mim

Çok sevgili Rory beni mimlemiş , sağolsun varolsun. Uzun bir aradan sonra bir mim yazmak keyif verici .. Gelelim mimimize :


Şu an kendi ruh halinizi, bir ezginin melodisiyle ya da bir şiirin satırlarıyla ya da bir veciz sözle ya da bir resimle aktarınız. 





Resimler kısmen böyle.. Daha fazla resim paylaşıp iyice açabilirdim kendimi ama gerek yok . 
Gelelim şuan en iyi yansıtan müziğe/şarkıya : 





Yalnızlığı gebe bırakırken geleceğime,
Kaçıncı sorusu geldi aklıma,
Kaçıncı ömrü biçiyordum,
Kaçıncı ölüyü yaşıyordum,
Kaçıncı tanrının piçiydim,
Ve yine 
kaçıncı kez 
Soyunuyordum insanlık yalanına ... 
Şimdi 
Bütün inançları duvara karşı düzüyorum
Orgazm
Tek şey öğretiyor bana
En kötü bağımlılık
Bedene bağımlılıktır
Son Sevişme
Son Sigara 
Son Nefes


İsteyen mimi yapabilir... 

0

Çakallarla Dans


Hastasıyız Dede diye başlamak isterdim ama maalesef. Öyle çok başarılı bir yapım değil. Klasik türk komedi filmi senaryosu dışına çıkamamışlar.. Ama bu filmi diğerlerinden bir adım öteye sürükleyen birşey var; karakterler.
Evet karakterler gerçektende çok güzel işlenmiş. Oyuncu ve karakter uyumu mükemmel ; üstüne birde oyuncuların o alkışa şayan performansı işin içine girince gerçekten izlenilesi bir film oluyor.

Öbür taraftan senaryosuna bakarsak tipik bir maskeli beşler vs. tarzında bir senaryo görüyoruz.

Neyse ben sizi del piyero, köfte , kayınço ve muhasebeciye aktarıyorum .
Eğlencelik bir film. Çok değil gramajında güldürür.

Gitmeden paylaşayım...

Gariii Gariii
6

Bir ritim aşk

Angus & Julia Stone ikilisi gerçekten çok hoş müzik yapıyorlar. Uzun süredir dinlememe rağmen yaklaşık 2 hafta önce rastladığım canlı performans videosunda Julia Stone'dan gerçekten etkilendim.

Julia'nın ses , mimik bütünlemesi müthiş.. Kulaklıkla şarkıyı dinlerken videoyu izlemek platonik aşka sebebiyet verebilir kanısındayım...
Hadi zevkten dört köşe olalım..


7

Değişen Hayat

Hayatım hızlı bir şekilde değişime uğruyor.
Aslında Almanyada yaşamaya başlamam çok büyük bir değişiklikti ama burda yarından itibaren başlayacak yoğun tempo hayat daha büyük gözüküyor gözüme..

Evet yarın okul başlıyor yeniden. Haftada 3 gün iş , 5 gün okul , 2 gün boks antremanı 1 gün dalış antremanı ve 2 gün ekstra iş .. Evet biliyorum haftada o kadar çok gün yok. Hepsini hayatıma nasıl sığdıracağımı bilmiyorum.
Bide unutmadan 1 gün toplantı ve 3 gün eskrim antremanını unutmamak lazım.
İşin içine biraz gezip tozup eğlenmeyide katarsak günde 4 saatlik uyku düzenine geçmem gerekecek. Bunu vücudum ne kadar kaldırır göreceğiz.
Yinede kendimi daha iyi hissediyorum. Sosyalleştikçe yitirdiğim özgüvenim yerine geliyor . .
Ah bide şu akşamdan kalmalar olmasa diyesim var...
İlaç üreticileri artık bunun için bir ilaç üretsinler vakti geldi.

Haydi ben işe kaçar...
1

The Hangover Friday

Elinizden tutup sizi 1 Nisan Cuma gününe götürüyorum. . Ufak çaplı bir hangover sendromu yaşandı onu anlatacağım.
Bilmeyenler için hangover sendromu : Aşırı alkol vb. kullanımı ile ertesi gün uyandığınızda ne yaşadığınıza dair bir hatıranızın olmaması.

Neyse işte klasikleşmiş bir cumadan farklı olarak epey kalabalıktık ; her zaman ki gibi evde hızlı bira içmeleriyle gece başladı zaten kıvama geldik derken dışarı çıkmaya karar verdik topluca.
Bir grup taksiyle gitti bizde 4 kişi yürüyerek gitmeyi tercih ettik.  Sonra çarşıda oturan arkadaşın evine gidip biraz daha içmeye karar verdik.. Ordada bira üstüne boya niyetine viski içince  kıvam ötesi olduğumuzdan "lets go " tadında yola koyulduk yeniden.
Taksiyle giden grup B barda olacaz dediklerinden bizde B bara gittik. Diğer grubu aradık A bara gitmişler. Bizde 4 kişi B barda biraz içmeye karar kıldık.

Biz içkileri tur tur alıyoruz. Örneğin; sıra bende , 4 kişiysek 4 tane aynı içkiden ısmarlayıp parasını ödüyorum; sonra sıra kimdeyse o aynı şekilde.
Tabi böyle olunca çok hızlı şekilde içiliyor.
Neyse 1-2 tekila ve abuk subuk shotlar derken sonrasında sadece bardağı ağzıma götürüp götürüp indirdiğimi hatırlıyorum.
Sonra ki hatırladığım şey barın karanlık çıkış koridoru sonrasındaysa bilmediğim bi sokakta yere oturduğum sonrasındaysa sabah yatakta uyanışım...
Şanslıymışım . Ama biz 4 kişiydik ve acaba bizde herkes benim kadar şanslımıydı ?

Bizim pompa çarşıda oturan coniyle coninin evine gitmiş. E ev yakın olduğundan haliyle bir sorun olmamış .
Ancak bizim Şeytan Avcısı için durum pek iç açıcı olmamış.
Gözlerini hastanede açmış .. İki ön dişini kırmışlar .  Pek bişey hatırlamasada geçende kıran kişiyi görmüş ve hatırlamamış ama kıran kişi belli etmiş. Şimdi yarın polise gidecek.
Almanya garip ülke. Yumruk atmak göt ister..

Hadi kaçtım ben.. Çok uzun yazı oldu zaten.