SlideShow

4

Kaşar

Kaşarın açılımını yapabilmiş insan yoktur sanırım. Nitekim başlığa aldanıpta açılımını yapacağımı sanmayın.
Bu yazımda bir film tanıtacağım.

Easy A


Liseye giden ve hızlı yayılan dedikolurdan nasibini alan bir kızın hikayesini kendi ağzından anlatan bu film 2010'un izlenilesi filmleri arasına girmeyi başarıyor .
İnsanların hakkımızda söylediklerinin , davranışlarımıza oranla daha etkili olduğunu güzel bir şekilde gösteren "Easy A" bir kızın kaşar adı altında yaşadığı avantajları ve dezavantajlarıda anlatıyor.

Will Gluck'ın yönettiği filmin başrolünde göz alıcı performansıyla Emma Stone yer alıyor.

Eğer ki kızıl saçlı bayanları seven biriyseniz Emma Stone 'u daha bir dikkatle izleyeceğinize eminim. .




Ve bu komedi filme Emma Stone'unda katkılarıyla 7 puan veriyorum. IMDB puanı 7.2

Haydin iyi seyirler..
4

Parti Vol 1500


Bizim partileri işitmeyen yoktur herhalde. Daha önce şu cümleyi kurdum mu bilmiyorum ama yine kuracağım : Türkiyede hep düşünürdük ; acaba alkol ucuz olsa halimiz ne olurdu . İşte Almanya'da bunu tecrübe ediyorum.

Dün gece yine ekstrem bir parti yaptık . Her partiden önce bizim evde sağlam bir içiyoruz .
Anlayacağınız altyapımız çok sağlam.
Neyse dünkü parti  başka bir öğrenci evindeydi. Yarım şişe votka ve bir kaç birayı mideye indirdikten sonra elemanlarla malum bölgeye yol aldık.

Burada ev partilerinin bazılarında şöyle bir sistem yapıyorlar. 10 yada 20 euroluk fiş alıyorsunuz ve onunla içkilerinizi alıyorsunuz . Tabi fiş bitsin diye bok gibi içmek zorunda kalıyorsunuz. Hal böyle olunca bir yarım şişe votkayı daha devirmek durumunda kaldım. Biraları su sayıyoruz ; yapacak birşey yok .

Gecenin ilerleyen saatlerinde hatırladığım 2 nokta var .

Fight : Evet bu noktada kavga etmeye çalışıyordum. Ettim mi bilmiyorum , kimle ettim onuda bilmiyorum , niye ettim onuda bildiğimi sanmıyorum. Tek hatırladığım 5 kişinin beni tuttuğuydu. Ve şu an bildiğim şey ise çenemde çok feci bir ağrı olduğu.

Epic Fail: 2. hatırladığım şey belli diskoya gidip içeri alınmamak. Bodyguard abiler tanıdık olduğundan hoş bir şekilde söylediler diye hatırlıyorum . Ama umarım yanlış şeyler söyleyip orada ki kredimi tüketmemişimdir.


Sonrası malum sabah yatakta pantolon gömlek uyanmaca.
Hatırlanmayan gecelerin hepsinin amk .
4

Pipimde olmayan şeylere dair

Bu onlardan biri değil ... 


Bakayım ne yokmuş ; hoo pipi yok lan  ....   Kadınlar ince varlıklardır diyorlar ya , sırf bu yüzden bazı düşüncelerimin vajinalaştığını düşünüyorum. Sanki beynim bazı düşünceleri itinayla alıp östrojenle sosluyor.

Neyse geyiği aslanın ağzına bırakalım gelelim şeyimde olmayan şeylere ...

Aslında saymakla bitmez . . . 15-20 kişi haricinde kimse pipimde değil mesela. İnsanları mutlu etmek isteyebilirim ama bu onları sallamak zorunda olduğum anlamına gelmez . .

Mesela uçarım lan ben. .  Evet evet bildiğin uçmak.
Gelelim dün gece ki uçuşa.
Akşam 10 a kadar çalıştıktan sonra itinayla eve gelinir ve ev partisine katılınır. Hızlı hızlı votkalar içildikten sonra üni partisine gidilir . Tabi orda beyin işlevini minimuma indirgeyene kadar içmeye devam edildikten sonra hatırlanmayacak biçimde eğlenilir. Sabah 6 da eve gelip sızılır .

Evet buraya kadar herşey rutin ve normal. Bundan sonrası yeni ve süpriz .
Saat 9 da ayağa kalkılır , baş dönmesi baş ağrısı mide bulantısı 3 lemesi arasında hızlıcana traş olunduktan sonra işe doğru yola koyulur.
6 saat falan orada çalıştıktan sonra yemeğe gidilir ve 1 saat orada oyalandıktan sonra akşam 7 gibi ikinci işe gidilir . Oradada 4 saat çalışıp eve geri dönülür ve bütün bunlar bloga yazılır .

Neden böyle detaylı anlattım ; çünkü yorgunlukta pipimde değil.
Hala dışarı çıksam mı diye düşünüyorum bu gece için . Harbi çıkasım var . Dün geceyi pek hatırlamadığım için kendimi eğlenmiş gibi hissetmiyorum. .

Bu sabah pantolonumun cebinden gizemli bir mini içki şişesi çıktı. Cebime nasıl girdiğine dair hiçbir fikrim yok. Spicy Cherry & Vodka yazıyor üstünde. Sanırım bu şişeyi hatıra olarak saklayacağım.
Kimbilir belki hayallerimde ki prenses vermiştir falan .. Evet alkolik ve kaşar prenses .

Neyse bak mesela ben maçoyumdur , öyle yanımızda ki hatunun davranışlarını pipimize takan cinsten bir insanız.

Zaten takma takma nereye kadar...

Ne kadar sallarsan salla , dona düşer son damla atasözüyle bugünü burada noktalıyorum.
0

Aradığınız kişiye ....

Evet blog çok yoğunum. Öyle böyle değil.
Aslında en son yapacağım şey seni (blogu ) ihmal etmekti ama işler öyle yürümedi.

Sen o kadar işin ve dersin arasında maça yetiş ; 12-0 yenil..
Götünüzüde yırtsa kaleden kaleye tek başına gidemiyor insan. Takımı bırakacağım sanırım. Ben öyle mağlubiyeti kolay kolay hazmedebilen birisi değilim. Maçtan sonra bütün günüm agresif geçiyor .

Bugün okul yok , varda azıcık. Ama maalesef akşam çalışacağım. Üstelik bu ikinci iş ; yarında gündüz 2.işimde akşamda 1 . işimde çalışacağım . Ne güzel hayat ne güzel.
Ulan o kadar çalışıyorum ama cebimde hala para yok .

Long Distance Darlingin yaptığı puştlukta çok kızdırdı beni ya neyse..

Buakşam parti var la ; bir bucuk hafta sonra parti.. Özlemiş olabilitem var . Biraz kafa dağıtmak iyi gelir. Ama yinede çok fazla alkol almamam lazım ki cuma gününe fit olayım.

Açlıktan mı sıkıntıdan mı bilemiyorum ama yazamıyorum şuan.
Bütün cümleler devrik, bütün kelimeler forvet ama sol kanat oynayan oyuncu gibi oldular.

-Words on your lips begin to slip ; she's losing her grip
And when she small oh no no -


Hadi hassittiriyim. Longda olsa shortta olsa yüz vermeyeceksin kimseye çok fazla ..
0

Seni Sevdiğimi Unut

Ne olursa olsun seni unutacağım...
Unut beni de her yalan gibi unut ..

-Bir melankolidir hayat ; anıların melodisinde alevlenen bir melankoli..-

Sanki bütün duygularımı istanbulda bıraktım. Her anı ,biraz daha acıtıyor insanı...

Elbet üzüleceğim , mutlaka bir iz bırakacak...
Belki de çocuk gibi sana küseceğim , seneler sonra utanarak.
Dokunup birer birer sevdiğin eşyalara,
Hatta belki de ağlayacağım...

Seni sevdiğimi unut...


-- Merak ediyorum , insanlar nasıl sevdiklerini unutmazlar peki ya nasıl sevildiklerini unuturlar mı ?
Kaç kez aşık oldum sorusunun cevabı bile enteresan benim için.. Çünkü 0-1 arası bir değişken.. Üstelik binary sistemde kurulmuş elektronik bir alet değilim..

Nasıl büyüdüğümüzle mi ilgili nasıl bir ruha sahip olduğumuz; bütün hayatım değişirken değişmeyen tek şeyin ruhum olduğunu keşfediyorum. Ve aslında dış etkenlerin ruhumuza hiç bir bok etki etmediğini öğreniyorum..

Bir sofraya oturup alkol eşliğinde önce gülüp sonra efkarlanıp birlikte yaşadığımız anıları yad edebileceğim dostlarımı  , kardeşlerimi özledim...

Ulan özlemek bile uzak gelmeye başladı bana ..
Şimdi yanımda bir şişe votka duruyor.. Şeytan diyor ki aç sezenin bütün şarkılarını yak bir mum iç , iç , iç ...

En son ağladığım zaman ortam aynen öyleydi..

Neyse ben gidip yatayım .. Son bir sigara?
3

Deneysel Vol 1

Nevet yeni bir vollü başlığa kavuşmuş bulunmaktayız. Hayırlı ve bol bilimsel olsun.

-Sek sekerek ismail diyesim var .. - Burası konuyla alakasız.

Bu deneyselin deneklerine gelelim.
Denekler: Kadınlar

Öncelikle iki farklı denek çeşidi var hayatımda.
Birisi malum hayatımın kısmen içinde olan kişi .

Evet bu deneğimizde gözlemlediğimiz şeyler tamamıyla şunlar :
Kadın, kıçı rahata erip keyfi yerine geldi mi dışarıya daha yönelik olur. Özgüveni yerine gelmiştir ve o onu saçma sapan kullanmayı sever. Abuk subuk çıkışlar yapıp sizi iplemediğini göstermek ister ve gider.
Başka insanlarla vakit geçirir vesaire..


Şimdi diğer deneklerimize geçelim ; bu denekler dış dünyadan tanımadığım kadınlar:

Mesela geçende diskodayım ; kasti olarak suratıma küstah bir gülümseme ve bakış ifadesi taktım.
Bakalım ne olacak havasındayım. Neyse gözüme bir tane denek kestirdim.
Güzel kız , kıyafet güzel ; durum seksi.
Bir iki kere baktıktan sonra gözlemlemeye geçtim.
Abuk subuk kaçamak bakışlar atmaya başlayan kız sonra arkadaşıyla birlikte önünüze yaklaşıp kıçınızın dibinde hormon salgılatacak lezbiyen dansı yaparlar. Sonra sizden bir hamle gelmeyince uzaklaşıp yine bakış moduna geçerler. Sonra ya eve yalnız giderler yada başka bir erkekle.

Daha sonra ki iki denekse güzel olmayan iki kız oldu. Bunlarsa tesadüfen gözlem alanıma girdiler ; daha doğrusu bakmayı bilmediklerinden girdiler diyebiliriz.
Arkadaş yarım saat boyunca bakarsan erkekte olsa insan rahatsız oluyor diyecektim ama almanca bunu nasıl diyeceğimi bilmediğimden susmayı tercih ettim.
Tabi sonuç baktığıyla kaldı. Bunlarda ya yalnız gitmişlerdir yada başka bir erkekle.


Ve Hepsinden Çıkan Sonuç :
Düşünülenin aksine kadınlar , erkeklere göre daha acizdir. Çünkü erkek(harbiden erkek olanlardan bahsediyorum) daha kararlıdır. Aşırı sarhoş değilse bir kadın beğenir giderse onunla gider . Yoksa o olmadı hadi şu kadınla takılayım demez.
Ama kadınlarda durum farklı ; kadının ego boşluğunun erkeğinkine oranla daha büyük olduğu su götürmez bir gerçek.

Ve maalesef  durum şöyle :

Kadın, şekerpare için girdiği dükkandan tulumba tatlısı alıp çıkabilir. Erkekse ya şekerpareyle yada eli boş ...
0

Siz Anlamazsınız!


Siz anlamazsınız;
Yaşadığım bütün aşklar,
Kendimeydi oysa ...
Bir zinciri kopmuş salıncaktım ben,
Dünyayla tek bağlantım,
Yere sürtünen sol köşemdi...
Siz anlamazsınız,
Dil yüzü görmemiş,
Bütün küfürlerim kendimeydi,
Gördüğüm tek şey,
Koca bir delikti...
Siz anlamazsınız, 
Şatafatlı cümlelerimin hepsi,
Tanrıyaydı oysa...
Tanrıyla tek bağlantım,
Anlayamayan sizlerdiniz... 
Kim bilir belki de ,
Anlatmak için yaratılmamışımdır , 
Yinede 
Siz anlamazsınız.... 

Bir Hayalcinin Şizofrenik Halüsünasyonunun Gerçek Yansıması