SlideShow

0

Peçete üstü yazılar 2 / Remarkable

It is hard to decide between two things. Funny fact: it is easier to decide between lots of things. When there are lots of things, then we become more superficial; so whatever principle we have, it would not change the fact that quantity ruins the quality. Even if they had equal quality, nobody will remark that.
So you are one of seven billion and it doesn't matter that you are remarkable!
0

Peçete Üstü Yazılar 1

Neden bilmiyorum ama peçetenin üzerine yazmak kadar güzel bir his var mı; bilmiyorum. Öyle spontane, yazın ortasında düşen bir kar tanesi gibi bembeyaz, yumuşacık. Bütün küfürlerime göğüs geren bir sevgi hava yastığı.
0

Sokak lambaları


Açmaz bir sokağın,
En gebe gecelerinde
Karanfil soluyan
Ateş böcekleri gibiyim.
Aydınlatırken
En mahrem yerlerini,
Yatağın altına kaçıyor
Bütün günahlarım;
Karanlıktan korkan
Bir masal katili kıvamında.
Kim demiş ışık sesten hızlı diye,
Hele o kokun varken,
Benim için,
Hepsi körüklü tren,
Eminönü Samatya
Arası giden.
Hem yıllar,
Neden öğrenmedi
Emeklemeyi,
Bakir küçüklüğümden...
E tabi,
Ne gerek vardı,
Başka birinin sevdiğini,
Ranza tadında azat etmenin
Heyecanıyla koşmayı öğrenmek varken...
Sana koşmak,
Bana düşmekti aslında.
En kaldırım yaralar,
En büyük karalardı kalbimde.
Sen sokak lambalarıydın,
Bense karanlık..
Kusura bakma be,
İyi aldandık... 


Image Source:https://www.deviantart.com/diesel-420/art/Lamplight-Symphony-144070611
0

Al

Al cenneti,
Avuçların iki
Sırılsıklam asılı
Kalmış arasında
Kızıl denizi...
Al kalbi,
Sürahilerin bir
Susuz yazılı
Sen arasında
Bozuk yemini...
Al sessizliği,
Uçların beş
Sonsuz sığılı
Boz koynunda
Yolsuz seferi... 


Balmerhoa Remembrance de şiirin şarkısı olsun gelsin.
0

İyi kötü ve sen

Çok taşınasım var buralardan; bloggerdan wordpress e geçmeyi düşünüyorum. Yakın bir zamanda vakit bulabilirsem sizi yeni sayfaya davet edeceğim.
Gri bir hafta yaşıyorum ve sizle paylaşmadan üstesinden gelebileceğime pek emin değilim. Haftayı ne kadar yarılamış olsakta hala kendime gelemedim. Benim manik ataklarımın sonrasında ki depresyonlar hiç bu kadar uzun sürmezdi. Sanırım son zamanlarda ki yükselişlerim rekor seviyede ve haliyle çakılmalarımda o kadar sert oluyor.  Otuz bir yaşın tadını son gaz çıkartırken hayatıma hergün yeni mottolar ekliyorum. Bunlardan biri kötü olmak mesela. Kötüyüm ben kötü ishal yaptırır kustururum babında kötü değil. Pür kötü olmak; o kadar gerdi ki insanların beni iyi olarak tanımlaması. Ateşle oynamak varken balonla oynamak ne ak.

Seni kurtarmak istememin tek sebebi öldürmekse
kim tanımlayabilir ki iyiyle kötüyü;
hayat sadece zamanlamadan ibaretse  
kim bağlayabilir urganın düğümünü;
en kanlı sahneler geçmişse;
Şah damarın uzanır ellerimin geleceğinde... 
1

Triology

Bu kesinlikle çok deneysel bir paylaşım; çok beğendiğim üç şarkının sözlerini iç içe geçirip anlamlı bir şiir ortaya çıkarmaya çalıştım ne kadar başarılı oldum bilemiyorum. Umarım hoşunuza gider.
Daha fazla emek verip daha güzel şeyler ortaya çıkarılabilirdi.

Poetry from three different songs lyrics :

I want to hide the truth
But my hands been broken, one too many times
But with the beast inside
There’s nowhere we can hide
So I'll use my voice, I'll be so fucking rude
Don’t get too close
Look into my eyes
Cast off those wide-eyed hopes and dreams
When you feel my heat
Mind matters matters not
Just stay ahead of me
The path we made is clear
Don’t get too close
It’s dark inside
No need to see you there 
Words they always win, but I know I'll lose
And I'd sing a song, that'd be just ours
But I sang 'em all to another heart
And we'll lose 
Look into my eyes
And I wanna cry I wanna learn to love
But all my tears have been used up
Don’t get too close
It’s where my demons hide
This is not safe for me to see



The list of songs:
Dark Tranquility - Mind matters
Imagine Dragons - Demons
Tom Odell - Another Love
0

Fifthy shades of music


Kaydı mı bir kere insanin kemanının yayları; öyle kolay kolay oturmuyor hiç bir şey yerine..
Ne demiş bir gün ezgi o beyaz defterine :

'Eksik bir şey mi var; anlayamam...
Kalksam duraktan dolmuş gibi, arka koltukta unutulmuş gibi.. Terliklerimle gelsem sana sonunda aşkı bulmuş gibi...'

Herhalde pek bi eksik kalmamıştır artık.. Çok severim Ezginin Günlüğü'nü; ama onlar öyle her gün dinleyebileceğiniz tarzda bir grup değil. Çakralarınızın açık olduğu, duygularınızın mantığınızı yatağın demirlerine kelepçeleyip kırbaçladığı zamanlara yakışan bir grup; sizin anlayacağınız eski zamanların fifthy shades of music ' i.
Özlemişim; hem de öyle böyle değil be. Kendimi zamanın sokaklarında rüzgara karşı koşar gibi hissediyorum ve öyle bir koşuyorum ki sanki uçarcasına; beni tutacak ne bir kaldırım ne bir gökyüzü var sanki. Bütün tutulmalara inat, güneşe gölge düşürebilecek yine bir tek benim.. Koşuyorum terliklerimle...

Öpüldünüz.