Yilin sonlarina dogru yaklastikca insan kendi sonlarina dogru da yaklasiyor. Hep bir yenilenme istegi ve yeni hedefler belirleme istegiyle yanip tutusuyor. Cünkü bir önceki yilin hedeflerinin yakinindan bile gecilmiyor; en azindan ucuk hedefler koyan bir insansaniz durum öyle oluyor. Insan bazen depresyona girmemek adina yüzeysel takiliyor; genel olarak insanlar mi cok yüzeysel ya da birbirlerine sadece yüzeysel yanlarini mi gösteriyor emin degilim. Erkek olmak zor is; en azindan erkek kalibina sigiyorsaniz zor is. Gectigimiz günlerde insanlari analiz etmek icin epey bir firsatim oldu; espritüel acitasyon yapan erkek modasi varmis piyasa da ben kacirmisim her modayi kacirdigim gibi. Onun disinda basitlik almis basini gidiyor, kadin erkek farketmeksizin. Isin kötü yani sizde carkin icine girince o sizi özellestiren sivri uclarinizi köreltiyor cark; an be an daha sert daha acitarak. Kim bilir kac yil, kac ruh kac günah ve kac seytan gerek beni standart insan formuna sokmaya. Ucsuz bucaksiz bir hayat bu; her hafta kerhanede ayni kadina oynayan sadik müsteriden tutta kendini en uc noktalarda Nirvanaya dogru cekmeye calisan bir Budiste kadar uzaniyor. Ve sonunda ego bir yanilsamaysa cinsel arzulariyla kerhaneye giden adamla cocukluk askiyla evlenip ömrü boyunca tek bir kadinla birlikte olan adam ayni kefeye giriyor. Ayni boyda insanlara buzdan merdivenler sundugumuz bir dünyada yasiyoruz ve günes her gecen gün daha da alevleniyor. Ve unutmayin ne kadar cok merdiven cikarsaniz düsüsünüz o kadar sert olacak. Zaten oldum olasi sevmedim yüksekleri; halkin icine karismak gibisi yoktur su hayatta. Cünkü halk birey degildir ve birey olmayan ego olamaz.
"Hayat, sizofrenin unutulmaya yüz tutmus cok eski bir hatirasi."
Herkes unutur kendini.
0 Sek Raki:
Yorum Gönder